İstanbul’a ilk kez 1975 yılında gelen Levent Kırca, 1968 yılında TRT’de görev almaya başladı. TRT’de o dönemde yapımcı olan arkadaşı Namık Kasapbaşoğlu’nun bir gün kendisini telefonla araması üzerine, TRT’de program yapma fikri doğdu. Kasapbaşoğlu’nun kendisine “bir program yap ki yer yerinden oynasın” demesiyle, Kırca da ortalığı yerinden oynatmak için kolları sıvadı. Televizyonu eleştiren, Türkiye’ye televizyon kanalı gözüyle bakan bir hiciv programı vardı kafasında. İşte her şey böyle başladı… Levent Kırca Olacak O Kadar efsanesini, araştırmacı gazeteci Soner Yalçın’ın hazırladığı Oradaydım belgeselinde anlatmıştı.
İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN
Olacak O Kadar için en başta bir isim arayışına başladılar. Sanatçı arkadaşı Muzaffer Abayhan’ın önerisi olan Olacak O Kadar’a tamam dediler. Olacak O Kadar, aslında boş vermişliği simgeliyordu. Memleket genelindeki bir algıydı ve bu algıyı tersine döndürmek, bunlar da artık olmasın demek için en uygun isimdi, Olacak O Kadar.
Yılmaz Erdoğan, Olacak O Kadar’da
22 Nisan 1988’de TRT2’de yayın hayatına başlayan program daha ilk bölümünden itibaren trafik sorununa değinmeye başladı. Aslında niyetleri trafik müdürlüğünü eleştirmek değil de, metropoldeki sistemi eleştirmekti. İlk yayını itibarıyla sevilerek izlenen Olacak O Kadar’ın ekibi kısa sürede büyüdü. 20 ve bazen 30 kişiye kadar ulaştı. O dönemde yetişen isimlerden biriydi, Yılmaz Erdoğan.
Skeçlerin önemli bir parçasıydı dekorasyon. Arabalar, trenler yaptılar… Bina içine havuz yapıp, içinde sandal bile yüzdürdüler. Yaratıcılıkta sınır tanımadılar. Beğenilerek izlenen program kısa sürede gazetelere haber olmaya, yılın programı seçilip ödül almaya başladı. Halk Olacak O Kadar’ı çok sevdi.
YASAKLI ŞARKICI BÜLENT ERSOY OLACAK O KADAR’DA
Bülent Ersoy ve Levent Kırca
Şarkıcı Bülent Ersoy’un kimlik değiştirmesinden dolayı TRT yasağı varken, Levent Kırca yazdığı skeçle Bülent Ersoy’u canlandırdı ve onunla bir türlü geçinemeyen karı-kocayı oynadı. Elbette program sansüre takıldı ve geçemedi…
Olacak O Kadar yavaş yavaş hükümetin canını sıkmaya başlıyordu. Kırca yaşanan ilk patlağı Oradaydım belgeselinde şöyle anlatacaktı: “Sen devletin televizyonuna geldin, bize muhalefet programı oldun arkadaş. Elektrik kesintilerini oynuyoruz. Akmayan suları oynuyoruz. İSKİ’ler filan… Milletin ciğeri yanmış o güne kadar, biz bu dertleri döküyoruz ortaya.”
TRT’DEN GELEN MEKTUP
TRT2’de 10 bölüm kadar oynandıktan sonra, halkın ilgisiyle TRT1’e geçti Olacak O Kadar programı. Fakat kısa bir süre sonra Kırca’ya TRT’den bir mektup gelecekti. Bu mektubu pek çok ödül töreninde okuyan sanatçı yaşadığı şoku “Sayın Levent Kırca sizi çok seviyoruz. Programınız da çok başarılı oldu. Halkımıza mazhar oldu ve bizi çok mutlu etti. TRT’mizi ihya ettiniz. Sizinle çalışmak bizim için büyük bir keyif. Size nasıl teşekkür edeceğimizi bilemiyoruz ama sizi bir müddet dinlendirmeyi düşünüyoruz.” diye anlattı. Şaşırmıştı. Yorulduğunu düşünmüyordu ki, dinlensin. Açıkça kovuyoruz seni denilmemesi üzmüştü onu. Bu yaşananlar olurken, program ödüller almaya devam ediyordu.
Olacak O Kadar’ın bir sonraki adresi, Türkiye’nin ilk özel televizyonu olan Star oldu. Yeni kanalında yine her şeyi eleştirmeye devam ettiler. Kırca burada Fransa’dan getirtmeye başladığı makyaj malzemeleriyle plastik makyaj konusunda kendisini çok geliştirdi. Elbette babadan mirastı bu yetenek. Babası da kendisi gibi ressamdı. Levent Kırca, ressam olmasının yanı sıra aynı zamanda bir heykeltraştı.
“OLACAK O KADAR’IN BAŞARISINI TURGUT ÖZAL’A BORÇLUYUM”
Kırca’nın Olacak O Kadar ile ilgili itiraflarından biri de dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile ilgiliydi. Kırca “Ben, Olacak O Kadar programının başarısını biraz da Turgut Özal’ın hoş görüsüne borçluyum. Bunu itiraf etmeliyim. Başım sıkıştığı zaman başbakanken de, cumhurbaşkanıyken de direkt onu arardım. Efendim böyle bir şey yapıyorum, yaptırtmıyor falan. ‘Ben müsaade ediyorum, yap sen” derdi.” diye bahsetti.
Özel televizyonlarda yaşadığı sorunlardan biri, diğer programlarla dalga geçtiği düşüncesi ile engellenmek istenmesi oldu. Levent Kırca, hiç vazgeçmeden mücadelesine devam etti. Polis teşkilatı hiçbir zaman hicvedilmemişken, polis teşkilatı hicvetmeye başladı. Bu Türk televizyonlarında bir ilkti. Polis teşkilatını, hicvetmesi teşkilat tarafından öyle beğenildi ki, kendisine teşekkür ettiler. Çünkü Levent Kırca, aslında olunmaması gereken polis figürünü yansıtıyordu ve Kırca’nın bu tarzdaki skeçleri polis akademisinde derslerde izletilmeye başlandı.
Ödeyebileceği tüm bedelleri göze alarak, askeriyeye değindi… İlk kez askeri hicvetmeye başladığında, konusu darbe oldu mesela. Genelkurmay Başkanı kendisini arayıp yayını izlediğini belirtti ve teşekkür etti.
Bestami karakteri
“ZEKİ MÜREN ARAYIP, ‘BESTAMİ, BEN MİYİM?’ DİYE SORDU”
O dönemde sahnelerde ‘küçük’ ismi ile boy gösteren sanatçılardan ilham alarak Küçük Hüsamettin karakterini ortaya çıkardı. Yine karakterlerinden biri olan Bestami için bir gün sanat güneşi Zeki Müren Bodrum’dan kendisini arayıp, “Bu Bestami benim, değil mi?” diye sordu. Levent Kırca’nın kendisine verdiği cevap ise şöyle oldu: “Sadece sen değilsin Paşam, aynı zaman da Bülent Hanım da ya da bu tip sanatçıların bir karışımı.”
Olacak O Kadar, 1994 yılında Atv’ye geçti. Fakat Star televizyonu Olacak O Kadar yayınlarını hiç kesmedi. O günlerde reytinglerde Atv’deki yayın birinci olurken, Star televizyonunda yayınlanan Olacak O Kadar ikinci oluyordu.
1996 yılında en uzun süre devam ettiği televizyon ekranı olan Kanal D’de yayınlanmaya başladı. Reytingler hiç değişmiyordu. Bu sefer de Kanal D’de birinci, Atv’de ikinci, Star’da üçüncü oluyordu. Ekranların en çok izlenen ilk üç program hep, Olacak O Kadar’dı.
“IŞILAY SAYGIN BENİM PARAMI YEMİŞTİR, AFİYET OLSUN”
Dönemin Devlet Başkanı olan Işılay Saygın hakkında yaptığı skeç üzerine, eski Bakan Saygın sorun yaşadı. Levent Kırca, 6 milyar lira tazminat ödemeye mahkûm edildi ve programdan sonra RTÜK, Kanal D’yi kapatma kararı aldı. Kırca, Oradaydım belgeselinde bu konuya da değidi ve “O yıllarda okuyan genç kızları doktora bakirelik testine gönderiyorlardı. Türk kızlarının böyle bir tavır ve davranışa layık olmadığını düşündüğüm ve yanlış bulduğum için bunu hicvettim. Hükümetin içinde bir insandı… Bir bakandı… Beni mahkemeye verdi. Tazminat davası açtı. Tazminat davasını kazandı. Benim paramı yemiştir kendisi, afiyet olsun. Ona para ödedim, gurur duyarım. Gerekirse her zaman böyle olayların karşısında olmaya hazırım ben açıkçası.” dedi. Kanal D ekranlarının bir gün boyunca Olacak O Kadar programı yüzünden kapatılması üzerine ise; “20 yıllık Olacak O Kadar’ın içinde bir gece, hayatımızda ilk defa Kanal D bizim yüzümüzden kapatıldı ve o zaman protesto etmek amacıyla arkadaşlarımla da tartışarak bırakıyoruz arkadaş, yayından çekiliyoruz dedik. Birinciydik, açılıp istatistiklere bakılabilir. Hakikaten birinciyken yayınımıza son verdik. İki sene program yapmadık ve ben iki sene ekibimin maaşını ödedim. O zaman zarfında öyle bir coştu ki halk, buna büyük katılım gösterdi. Bu beni açlık grevine kadar götürdü. İstedik ki bitsin bu şey. Bizim istediğimiz de bugün uygulanandı zaten. Televizyon kapatılmasın, insanlar haber alma özgürlüklerini kaybetmesinler, çocuklar program seyretmekten mahrum kalmasınlar. Yani o saatte bir kültür programı yayınlansın. Hangi program yüzünden kanal kapatılıyorsa, o program olmasın o gece. Ceza programa verilsin diyorduk, dava buydu.”
Geçen 20’den fazla yılın ardından adeta geriye dönüp bakan, cesareti ve sanat aşkıyla her zaman bedel ödemeye hazır olan Levent Kırca “Bugün ne isim altında olursa olsun, bilmiyorum yaptırırlar mı? O zaman bizim açtığımız mesafeler bugün açılabilir mi? Ondan da çok emin değilim. Biz bu zorluklar altında, aç kalma pahasına, sürünme pahasına, yasaklanma pahasına, hapis yatma pahasına, tehdit edilmek pahasına yani canımızı tehlikeye atarak bu program bugün bir yere gelmiştir.” açıklamasında bulundu.
Kırca’nın Oradaydım belgeselindeki son sözleri ise “İnanmadığım işi yapmam, para için iş yapmam. Kalitesi için iş yaparım ve bir sanatçıysam topluma ışık tutmak için iş yaparım. Halkıma bir şey söylemek için iş yaparım. Bir görev yaparım. Öyle böyle 20 yılı doldurduk ve ben kendi istek ve rızamla Olacak O Kadar adlı programımı bitirdim.” demek oldu.
Bugün yaşanan sınav sorunu, işsizlik, ardı ardına gelen zamlar, başörtüsü meselesi ve liyakat sorunu gibi meselelerle aslında Kırca hâlâ geçmişte hazırladığı skeçleri ile bugünü anlatmaya devam ediyor.
İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN
Hiciv sanatının eşsiz ismi Levent Kırca’yı saygıyla anıyoruz.