Türkiye, güç alanında dışa bağımlılığını ortadan kaldırmak için alternatif güç kaynakları başta olmak üzere farklı teknikler üzerinde çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
Türkiye’nin bu çalışmaları, ‘Çevreci’ görünümlü birtakım kısımlar tarafından mahkeme yoluyla engellenmeye çalışılıyor.
Türkiye’nin güç alanındaki bağımsızlık çabasına mani olmaya çalışanlara Lider Yazıcı’dan ders niteliğinde kelamlar geldi.
Başkan yazıcı, toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye’nin güç kaynaklarını ulusal ve yerli hale getirmenin iktisat için olmazsa olmaz olduğunu belirtti.
Başkan Yazıcı, ”Son vakitlerde Türkiye’nin güçte dışa bağımlılığını azaltmak hatta tahminen de sıfıra indirmek için yapmış olduğu kimi yatırımları engellemek için aslı olmayan tabanlarda tepinenleri, ülkemizin her adımını mahkemeye taşıyanları haberlerde sıklıkla görüyoruz” dedi.
“Tam bağımsızlık için yerli ve ulusal güce mecburuz”
Tuzla Belediye Lideri Dr. Şadi Yazıcı “Bununla ilgili birkaç şey söylemek istiyorum: 31 milyon 398 bin 360 Ton 2021 yılında ithal ettiğimiz ham petrol ölçüsü. Her yıl ham petrole milyarlarca dolar ödeme yapıyoruz. Dış ticaret açığımızın en kıymetli kaynağı bu ödeme. Güç kaynaklarımızı ulusal ve yerli hale getirmek, Düzgün işleyen bir iktisat için olmazsa olmaz. Tam bağımsızlık için de buna mecburuz. Yenilenebilir güç yatırımları; güneş gücü, rüzgar gücü, su gücü yatırımları bunun için yapılıyor. Nükleer güç yatırımlarını da bunun için yapıyoruz. Kendi mühendislerimiz eliyle, geliştirdiğimiz teknolojimizle biz yapıyoruz. Nükleer güç, Uranyum ve Toryum üzere madenlerden elde ediliyor. Nükleer güç santrallerini bu madenlerle çalıştıracağız, ülkemizde var olduğunu biliyor ve arıyoruz. Bulacağımızdan kuşkumuz yok.”
“Enerji konusundaki tüm uğraşlar tam bağımsız bir Türkiye için”
Başkan Yazıcı, ”Enerji konusundaki bütün eforlar, tam bağımsız bir ülke için. Bir ulusal gayret. Karadeniz’de, Akdeniz’de, Anadolu’nun her köşesinde, bu ulusal gayret için Türk mühendisleri inanılmaz bir özveriyle çalışıyor. Petrolse petrol, doğalgazsa doğalgaz, uranyumsa uranyum. Bunları bularak lakin sırtımızdaki bu yükten kurtulabiliriz. Maalesef bu kurtuluş uğraşına karşı duranlar var. Herkesin alkışlaması gereken çalışmalar, kimileri tarafından mahkeme mahkeme dava ediliyor. Etraf kisvesi giydirilmiş bu davalar, bu ulusal gayrete yük olmaktan, tam bağımsızlığımızı istemeyenlere hizmet etmekten öbür bir mana taşımıyor. İşte Avrupa’nın durumu ortada. Vanaları kısıldığında bile muazzam bir sarsıntı yaşadılar, yaşıyorlar. Kimileri bizi neden benzeri bir bahta mahkum etmek istiyorlar? Ne için, kimin ismine ve neyi dava ediyorlar? Anlamıyorum. Kınıyorum” dedi.
