Türkiye, iklim krizi ile mücadelesini ”İklim Değişikliği Başkanlığı” ile güçlendirecek
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, 2020 sonrası iklim değişikliği rejiminin çerçevesini oluşturan Paris Anlaşması, 12 Aralık 2015’te Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 21. Taraflar Konferansı’nda kabul edildi. Paris İklim Anlaşması, 22 Nisan 2016’da aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 175 ülke tarafından imzalandı.
Kabul edilmesinin üzerinden 6 yıl geçen Paris Anlaşması’nın Türkiye’deki onay süreci ise TBMM kararının 7 Ekim’de Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla tamamlandı. Anlaşmanın onaylanması sonrası gözler, Türkiye’nin bundan sonra atacağı adımlara çevrildi.
Paris Anlaşması, temel olarak Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne dayanıyor ve Kyoto Protokolü’nün sona erme tarihi olan 2020 sonrası iklim değişikliği rejiminin düzenlenmesi amaçlanıyor.
Paris İklim Anlaşması’na taraf olan ülkeler, küresel ısınmanın sanayileşme öncesi döneme göre 2 derece ile sınırlandırılması ve mümkünse 1,5 dereceye kadar düşürülmesi için kendi hedeflerini belirliyor ve her 5 yılda bir hedeflerini güncelliyor.
Bu anlaşmanın onaylanması Türkiye’nin bir yandan kendi iklim değişikliği planlarını uygularken diğer yandan da taraf ülke olarak çıkarlarını koruması ve bu büyük dönüşüm için gereken finansmanı almak için akredite olması anlamına geliyor. Paris İklim Anlaşması’na taraf olmayan ülkeler, yeşil dönüşüm finansmanından yararlanamıyor.
Anlaşma çerçevesinde Kyoto Protokolü’nden farklı olarak, taraf ülkelerden ulusal katkı beyanlarını sunarak emisyon azaltım ve sınırlama hedeflerini koyması isteniyor.
Türkiye, 2015’te BM Sekreteryası’na sunduğu ulusal katkı beyanı çerçevesinde emisyon artışını 2030 itibarıyla yüzde 21 azaltma taahhüdünde bulunmuştu. Paris Anlaşması kapsamında Türkiye’nin 2030 hedefindeki ulusal katkı beyanlarını güncelleyerek yeniden sunması planlanıyor.
Ulusal katkı beyanları, taraf ülkelerin ulusal koşulları çerçevesinde kendi belirledikleri bağlayıcı olmayan gönüllü hedeflerinden oluşuyor. Türkiye de bu kapsamda ulusal katkı beyanında “enerji, atık, ulaşım, binalar, tarım” sektörlerinde emisyon azaltım hedeflerine yer verecek.
– 2053 YILINDA NET SIFIR EMİSYON HEDEFİ
Paris Anlaşması kapsamında, iklim değişikliğiyle mücadelede Türkiye’nin bir diğer önemli hedefini ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı “2053 yılında net sıfır emisyon hedefi” oluşturuyor.
Net sıfır emisyon, özellikle fosil yakıtlardan kaynaklı sera gazlarıyla bunları yutan, yok eden okyanus ve yeşil alanların birbirine eşitlenmesi anlamına geliyor.
– İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE NEDEN OLAN SERA GAZI EMİSYONLARI ULUSAL ÖLÇEKTE İZLENECEK
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bağlı ve merkezi Ankara’da bulunan İklim Değişikliği Başkanlığı, Resmi Gazete’de yayımlanan 29 Ekim 2021 tarihli kararla kuruldu.
İklim Değişikliği Başkanlığı, küresel iklim değişikliği ve ozon tabakasının incelmesi ile ilgili tedbirlerin alınmasına ve yeşil kalkınmaya yönelik plan, politika ve stratejilerin belirlenmesine ilişkin ulusal ve uluslararası çalışmaları yapacak.
Gerekli müzakereleri gerçekleştirmek ve diğer kurum ve kuruluşlarla koordinasyonunu sağlayacak olan Başkanlık, sera gazı emisyonlarının azaltılması ya da sera gazı emisyonlarının veya bileşenlerinin emiliminin güçlendirilmesi yoluyla iklim değişikliğinin olumsuz etkileri ile mücadele edecek.
İklim değişikliğine neden olan sera gazı emisyonlarını ulusal ölçekte izleme, kontrol etme ve raporlama görevlerini yerine getirecek Başkanlık, sera gazı emisyonlarının azaltımı konusunda sektörel politika belirleme çalışmalarını gerçekleştirecek ve gerekli mevzuat düzenlemelerini yapacak.
İklim değişikliği ile ilgili uluslararası müzakere süreçlerini takip edecek olan Başkanlık, uluslararası kuruluşlar ve sözleşmeler kapsamında Türkiye’nin yerine getirmekle yükümlü olduğu raporları hazırlayacak.
Net sıfır emisyon hedefi ve döngüsel ekonomi ilkesi doğrultusunda iklim değişikliği ile mücadele ve yeşil kalkınma politikalarının belirleyecek Başkanlıkta, İklim Değişikliği Uyum Koordinasyon Kurulu, iklim değişikliği ile ilgili plan, politika, strateji ve eylemleri belirlemek, izlemek ve değerlendirmekle görevli olacak.
Bakanın başkanlığındaki Koordinasyon Kurulu, İklim Değişikliği Başmüzakerecisi, Dışişleri, Enerji ve Tabii Kaynakları, Hazine ve Maliye, İçişleri, Milli Eğitim, Sağlık, Sanayi ve Teknoloji, Tarım ve Orman, Ticaret, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcıları ile Strateji ve Bütçe Başkanı, Yükseköğretim Kurulu Başkanı, İklim Değişikliği Başkanı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Başkanı, Türkiye Çevre Ajansı Başkanı, Türkiye İstatistik Kurumu Başkanı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Başkanı, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanından oluşacak.