TÜBİTAK SAGE ile DASAL Havacılık Teknolojileri arasında protokol imzalandı
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, Hilton Garden Inn Ankara Gimat’ta düzenlenen zirvenin açılışında yaptığı konuşmada, savunmanın; askeri, politik, jeostratejik, sosyo-kültürel, jeopolitik, tarihi, teknolojik, ekonomik unsurların tamamını bünyesinde barındırdığını söyledi.
Savunma sanayisinin, 2002’de 1,3 milyar dolar seviyesinde olan ciro hacminin 11 milyar dolara ulaştığına işaret eden Özdebir, şu ifadeleri kullandı:
“248 milyon dolar ihracat kapasitesinden 3 milyar doları geçen ihracat hacmine ulaşılmıştır. Sektörün yerlilik oranı yüzde 20’lerden yüzde 70’lere yükselmiştir. Kamu kaynaklarıyla finanse edilen savunma sanayisi projeleri son 3 yılda 1100’e ulaşmış durumdadır. Hali hazırda yürüyen savunma projelerinin 2020 bütçesi 55 milyar doları geçmiştir. Yıllık 1,7 milyar dolar seviyesinde Ar-Ge harcamasıyla Türkiye’nin en fazla Ar-Ge yatırımı yapan sektörü konumuna gelmiştir.”
Özdebir, savunma sanayisinin önemini gösteren rakamların başında ihracat birim fiyatlarının geldiğine dikkati çekerek, Türkiye’nin 2020’de ihraç ettiği otomotivin kilogram fiyatının 7 dolar, makinenin 5 dolar, deri ve deri mamullerinin 9 dolar iken savunma ve havacılık ihracatının birim fiyatının 48 dolara çıktığını bildirdi.
Türkiye’nin teknolojiye dayalı, yerli üretim odaklı yeni bir ekonomik modeli hayata geçirme iradesini ortaya koyduğunu belirten Özdebir, şunları kaydetti:
“Bu modelin özelliği hem büyümede hem de ekonominin gelişim ve dönüşümünde sürdürülebilir bir yapı olmasıdır. Bunun için bir yandan ithal mallara olan bağımlılığımız azaltılırken aynı zamanda teknoloji olarak da gelişmemizin önünü açan adımlar atılacaktır. Türkiye teknolojik olarak sınıf atladıkça, ekonomisine ilişkin hep söylenen orta gelir tuzağından da kurtulacaktır.”
– “LOJİSTİK, SAVUNMA SANAYİSİ PROJELERİNİN OLMAZSA OLMAZI”
Savunma ve Havacılık Sanayii İmalatçılar Derneği (SASAD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Uğur Coşkun da savunma sanayisinde ürün üretmenin yanı sıra satış sonrası desteğin sağlanması ve lojistik faaliyetlerin planlanmasının önemine dikkati çekti.
Lojistik sistem desteğinin savunma sanayisi projelerinin olmazsa olmazı haline geldiğini dile getiren Coşkun, “Gün geçtikçe artan savunma sanayisi yetkinlikleri ve kapasitemizi düşünürsek lojistik sistemlere verdiğimiz ağırlığın daha da artırılması gerektiğini düşünüyoruz.” dedi.
Mildata Askeri Doktrin ve Harekat Uyumluluk Analisti Sami Atalan da operasyonel lojistik ve desteğin, güvenlik stratejilerinin ayrılmaz bir parçası olduğuna işaret ederek, gelişen uluslararası hizmet sektörü trendlerine göre savunma sanayisi ve lojistik kabiliyetlerin ülkelerin ihracatında önemli bir rol oynadığını söyledi.
– TÜBİTAK SAGE İLE DASAL HAVACILIK TEKNOLOJİLERİ ARASINDA PROTOKOL İMZALANDI
Açılış konuşmalarının ardından, TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE) ile ASELSAN ve Altınay Savunma’nın ortak firması DASAL Havacılık Teknolojileri arasında iş birliği protokolü imzalandı.
TÜBİTAK SAGE Müdürü Gürcan Okumuş, Türkiye’nin savunma sanayisindeki gelişmelere değinerek, Enstitü olarak çeşitli sistem, alt sistem projelerinde çalışmanın yanı sıra ekosistemdeki diğer firmalarla da yoğun çalışmalar yürüttüklerini anımsattı.
Bugüne kadar birçok firmanın savunma sanayisinin üretici konumuna gelmesi için çaba sarf ettiklerini anlatan Okumuş, “DASAL firmasının etkili dronları ve bizim mühimmatlarımızın bir araya gelmesiyle etkin verimli sistemlerin ortaya çıkacağını görüyoruz.” diye konuştu.
DASAL Havacılık Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin İlkmen de TÜBİTAK SAGE’ye kendilerine ürünlerini deneme imkanı verdiği ve sağladığı yakın çalışma ortamı için teşekkür etti.
Konuşmaların ardından Okumuş ile İlkmen, DASAL Havacılık platformlarına TOGAN Silah Sistemi entegrasyonuna ilişkin iş birliği protokolünü imzaladı.
Sektördeki güncel gelişmelerin masaya yatırılacağı zirve yarın sona erecek.