Suriye’de çatışma bölgelerindeki bilgileri İsrail istihbarata verdiler! ”Kameralı gözlük” detayı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan yabancı uyruklu 16 tutuklu sanıkla ilgili hazırlanan ve İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 45 sayfalık iddianamede, İsrail gizli servisinin irtibata geçtikleri Türkiye’deki Filistin ve Suriye uyruklu şahıslara ülkedeki Filistin başta olmak üzere yabancı uyruklu kişilerin, kurdukları sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerini takip etmek için para karşılığı casusluk yaptırdığı anlatıldı.
İddianamede, casusluk karşılığında bu şahıslara maddi menfaat sağlayarak bağlılık ve sadakatlerinin diri tutulduğuna yer verilerek, 2015 yılının son aylarında gayri resmi yollarla Türkiye’ye giren sanıklardan Abdülkadir Barakat’ın Türkiye’deki casusluk şebekesinin para transferine yön verdiği ifade edildi.
– Kripto paralarla ödeme
Bu transferin tam gizlilik içerisinde havale ofisleri, kripto para hesapları ve benzeri yollardan yapıldığına işaret edilen iddianamede, ödemelerin bir kısmının da kurye ile gerçekleştirildiği belirtildi.
İddianamede, ifadesine yer verilen Barakat, yurt dışında olduğu için dosyası ayrılan İsrail gizli servisi çalışanı Ahmet Zaid ile iletişim kurduğunu kabul etti. Para havalesinin ticari amaçlarla yapıldığını savunan Barakat, kendisinin de paraya ihtiyacı olduğu için ücret karşılığında bu havalelerde rol aldığını söyledi.
Barakat’ın bu transferlerden birinde Zaid’in talimatı üzerine 2021’de Düzce’ye korsan taksi ile giderek 3 seferde toplam 10 bin dolar teslim ettiğine vurgu yapılan iddianamede, karşılığında 360 dolar alan sanığın farktı tarihlerde Zeytinburnu, Fındıkzade ve Üsküdar’da bazı kişilere ödeme yaptığının belirlendiği kaydedildi.
İddianamede, sanık Barakat’ın, İsrail pasaportlu Zaid’in talimatları doğrultusunda casusluk yapılanmasında kuryelik vazifesini üstlendiğine işaret edilerek, Zaid’in bu aşamalarda kurye ile diğer tarafları yüz yüze getirmemeye özen gösterdiği vurgulandı.
İddianamede, sanıklardan Abdelrahman Abunawah’ın 2011’de İsrail gizli servisi tarafından gözaltına alındığı belirtilerek, bu kişinin 8 gün boyunca cezaevinde birlikte kaldığı şahıs aracılığıyla Ahmet Zaid ile iletişime geçtiği ve İsrail istihbarat servisine bağlı saha sorumlusu olarak görevlendirildiği kaydedildi
– Kameralı gözlükle gizli çekim
Abunawah’ın, verilen talimatlar doğrultusunda gizlilik içinde bilgi temin edip servis ettiği, Türkiye’ye geldikten sonra ankesörlü telefonla iletişim kurduğu anlatılan iddianamede, sanığın düzenli olarak konumunu bildirdiği Zaid tarafından iletilen konum bilgilerini girerek keşif işlemleri gerçekleştirdiği ifade edildi.
İddianamede, sanığın kameralı gözlük vasıtasıyla istenilen yerlerde yaptığı çekimleri özel program sayesinde wifi ağlarını tarayarak ilettiği aktarıldı.
– Kripto paralarla ödeme
Filistinli bir din alimi olarak tanıdığı şahsın evinde keşif yapıp fotoğraflarını çeken sanığın Zaid ile yurt dışında görüşmeler gerçekleştirdiğine vurgu yapılan iddianamede, Türkiye’de ikamet eden Filistin uyruklu şahıslar hakkında kişisel bilgiler aktaran sanığın bunların karşılığında kripto para ve uluslararası havale, transfer ofislerinden para temin ettiği kaydedildi.
İddianamede, Abdelrahman Abunawah’ın tüm bu süreçleri gizlilik içerisinde yürütüp talimatlara bağlı kaldığı belirtilerek, Türkiye’de yaşayan şahıslar aleyhine mahiyeti gereği gizli bilgiler toplayarak milli güvenliğe tehdit oluşturacak şekilde servis ettiği anlatıldı.
– Suriye’de çatışma bölgelerindeki bilgiler iletildi
İddianamede, sanık Abdulhakim Alzaamil’in WhatsApp gruplarından ve genel kaynaklardan edindiği bilgileri, çatışma bölgelerine ait kritik ve gizli mahiyetli verileri kendisiyle telefon yoluyla irtibat kuran bir şahsa ilettiği belirtilerek, bilgileri para karşılığında söz konusu kişiye aktaran Alzaamil’in Türkiye’nin milli güvenliğine zarar verecek bilgileri özel çaba yoluyla elde edip servis ettiğine aktarıldı.
Sanık Mohammed Salhab’ın Türkiye’de faaliyet gösteren derneklerin işleyişleri, yönetim şekilleriyle ülkedeki Filistinli çevrelerle ilişkileri ve önemli görülen kişiler hakkında araştırmalar yaparak gizli yöntemlerle raporlamalar gerçekleştirdiği anlatılan iddianamede, sanığın bunun karşılığında maddi menfaat temin ettiği ayrıca, Filistin seçimleri hakkında kapalı kaynaklar üzerinden rapor hazırlayarak sunum yaptığı, maddi menfaat sayesinde yurt dışı çıkış vizesi alması hususunda yardım aldığı vurgulandı.
– Filistin menşeli yerlerde çalışanların ev adresleri servis edildi
İddianamede, sanık Salhab’ın Filistin menşeli kurum ve kuruluşların ve bünyelerinde çalışanların ev adresleri, fotoğrafları, mail adresleri, telefon numaraları ile diğer kişisel bilgileri raporladığı kaydedildi.
Bu sanık tarafından temin edilen bilgilerin Türkiye’de faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar aleyhine olmasının yanı sıra burada ikamet eden kişi ve toplumlar zararına da sonuç doğurabilecek mahiyette olduğuna vurgu yapılan iddianamede, sanığın gizli haberleşme yöntemiyle Hamas ve El Fetih içerisinde olduğunu bildiği kişiler hakkında bilgiler aktardığı belirtildi.
– 1997 yılından bu yana yaptığı casusluk faaliyetlerini kabul etti
İddianamede sanık Raed Ashour’un İsrail gizli istihbarat servisine bağlı olarak 1997 yılından itibaren casusluk faaliyeti yürüttüğünü kabul ettiği, istihbarat örgütünün talimatı doğrultusunda 1998 yılında Türkiye’ye gönderildiği, Filistin’de irtibata geçtiği yabancı istihbarat servisi görevlisinin kendisine İslami Cihat ve Hamas hakkında bilgi toplamasını, bunun karşılığında kendisine düzenli maaş alacağı taahhüdünün verildiği bildirildi.
Sanığın ayrıca İsrail’in İstanbul Konsolosluğunda görüşmeler gerçekleştirdiği anlatılan iddianamede, Hamas ve El Fetih gibi yapılanmalar hakkında bilgi temin etmeye çalışan sanığın ayrıca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan veya Türkiye’de ikamet eden şahıslarla ilgili bilgileri toplayarak casusluk yaptığı kaydedildi.