Yürkiye’ye son 20 yılda sayısız eser kazandırıldı.
Bunların başında Türk sağlık sisteminin dünyada fark yaratmasında en büyük etmenlerden biri olan şehir hastaneleri geliyor.
Onlardan biri olacak olan Rize Şehir Hastanesi projesinde ise çalışmalar sürüyor.
Dolgu alanın yüzde 66’sı kullanıldı
Deniz üzerine dolgu alana yapılacak hastane için dolgu alanın yüzde 66’sı tamamlandı.
Tamamen türk mühendislerin çalıştığı proje şehre hizmetinden önce istihdam katkısı yapıyor.
Projede çalışanlarınyüzde 90’ı Rizeli.
340 bin metrekare üzerine inşa edilecek hastanenin 230 bin metrkaresi doldurulurken 110 bin metrekarenin doldurulması için çalışmalar devam ediyor.
31 Aralık’ta dolgu sürecinin biteceği projeyi Rize Valisi Kemal Çeber anlattı.
“Hastaneden önce birçok amacı var”
Ensonhaber.com Genel Yayın Yönetmeni İlyas Efe Ünal’a konuşan Çeber projeye ilişkin şu detayları verdi:
“Rize’de Şehir Hastanesi yapılıyor olmasının aslında bir hastaneden öte birçok amacı var. Bunlardan bir tanesi de bizim Orta Asya ülkelerindeki 4 milyon civarı olduğunu hesap ettiğimiz nitelikli sağlık hizmeti arayan kişilerin sağlık hizmetlerini verebilmek.
Hem sağlık hem doğa turizmi
Yani şunu kast ediyorum; o ülkelerde insanlar normal sağlık hizmetlerini alabiliyor ama biraz daha nitelikli, biraz daha uzmanlık isteyen sağlık hizmetlerinde ülkelerinin dışına ihtiyaç duyabiliyorlar.
Somutlaştırayım, örneğin birisi kalp ameliyatı, örneğin birisi böbrek nakli veya birisi saç ekimi, dudak estetiği gibi bir şeye ihtiyaç duydu. Biz diyeceğiz ki buyrun Rize’ye, biz şöyle bir vilayetiz. Geldiğinizde sizi 3 gün Ovit’de, Ayder’de, Handüzü’nde, Senoz’da misafir edeceğiz.
Böyle yerlerde ameliyata hazırlayacağız ve ondan sonra çok düzgün bir moralle hastanemizde, dünyanın en modern hastanelerimizden biri olan, her türlü imkanın olduğu Rize Şehir Hastanesi’nde ameliyatınızı en iyi doktorlara yaptıracağız ve ondan sonra yine bir hafta Rize’deki şu yaylalarda, şu manzaralarda misafir edip göndereceğiz.
Sağ salim memleketinize dönmüş olacaksınız, diyeceğiz. Bunun adını da sağlık turizmi olarak vereceğiz ve buna talibiz.
“Bu konsept Rize’de tutar”
Sağlık turizminde bu konseptin büyük şehirlerde uygulandığını fakat Rize’ye daha uygun olduğunu söyleyen Çeber şöyle devam etti:
Burada daha çok tutar, çünkü bizim sermayemiz ve coğrafyamız çok güçlü. Sadece örneğin Huser’de bulut denizinin üzerindeki salıncağın fotoğrafı, örneğin Pokut’taki kahvaltı masasından sivri uzanan dağın fotoğrafı, örneğin Kıble Dağı’nın sislerinin üzerindeki bir fotoğrafı, Ovit’te bir kayak, Kaçkarlar’da bir heliski fotoğrafını gören bir yabancının Rize’ye konuk olmama gibi bir şansı yok.
Eğer o imkanı varsa gelir, hem o turizm faaliyetinden istifade eder hem de saç ekimiyse saç ekimi, başka ihtiyaçsa, sağlık ihtiyacıysa onu yapar. Hatta ihtiyacı olanların hizmetine sunabileceğimiz termal olanaklarımız da var. Hem Ridos’ta hem Çamlıhemşin’de, oralardan da istifade edebilir.
“Nitelikli sağlık hizmeti vermeyle yetinmeyeceğiz”
Zaten biliyorsunuz yani, hastalık sürecinde rehabilitasyon ve moral son derece önemli. Burada da bulabilecekleri en temiz hava, en güzel manzaralar, en iyi hazırlanma olanakları. Biz hastanemizde sadece ilimiz ve bölgemiz insanına çok nitelikli sağlık hizmeti vermeyle yetinmeyeceğiz.
Aynı zamanda bunlara da talibiz, talip olacağız. Zaten çok güzel bir hastane projemiz var, yani orada da havalimanımız gibi, nitelikti 850 yatak olacak. Niteliki yatak dediğimiz; herkesin kendi odası, her şekle girebilen yatak, odada alabileceği her türlü televizyondan buzdolabına bir otelde alabileceği her türlü hizmet.
“Bütün odalar denizi görecek”
Eğer çok mecbur kalırsak, biz o nitelikli yataklı odaları sıkıştırarak 1300-1400 yataklı bir hastaneye de dönüştürebileceğimiz bir imkan, düşünün her odasından denizi göreceksiniz.
Projemiz öyle. Bütün odalar denizi görecek. Anı zamanda bir eğitim-araştırma hastanesi olacağı için akademisyenlerimiz için de odalar sınıflar, derslikler, labaratuvarlar, büyük konferans salonları olacak. Yine çok güzel bir bahçesi ve rekreasyon alanı, orada da bol bol çay yaprağı figürleri, çay bardağı figürleri ve hastanemizin dışı da yöre mimarisini yansıtacak.
Rize’ye havayolula gelen bir insan, 2-3 yıl sonra İyidere Lojistik Limanında başlayacak şekilde yöre mimarisine ve coğrafyasına uygun yapıları görerek gelecek. Lojistik limanı öyle olacak, Rize merkezdeki şu anda yapımı devam eden Millet Parkı Çay Çarşısı’yla bütünleşerekten öyle olacak. Peşinden hastanemiz öyle olacak ve peşinden havalimanımız. Bunları görerek gelecek. Yani Rize’nin çevresi de değişecek. Herkes de bunu görecek zaten.”