Tüm Türkiye’nin “Palalı Sabri” lakabıyla tanıdığı Sabri Çelebi’nin başında olduğu öne sürülen fuhuş çetesine ait davada karar açıklandı. Mahkeme, 10 sanığın tamamının beraatına hükmetti.
İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, Sabri Çelebi’nin de ortalarında bulunduğu 6 tutuksuz sanık katıldı.
Anadolu Ajansı’ndan Zeynep Yeşildal’ın haberine nazaran, duruşmada mütalaaya karşı savunma yapan sanık Sabri Çelebi, ekleyeceği bir şey olmadığını tabir ederek beraatını istedi.
Son kelamı sorulan öteki sanıklar da beraatlarını talep etti.
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, ”suç işlemek hedefiyle örgüt kurmak” ve “suç işlemek maksadıyla kurulan örgüte üye olmak” cürümlerinden yargılanan sanıkların, haklarında kâfi ispat bulunmaması ve kabahatin yasal ögelerinin oluşmadığı gerekçesiyle beraatlarına karar verdi.
Heyet, “insan ticareti yapmak” ve “bir kimseyi fuhşa teşvik etme yahut yaptırma yahut aracılık etme yahut yer temin etme” cürümlerinden yargılanan sanıkların da kanıt yetersizliği ve cürmün işlendiğine ait somut ögeler bulunmaması nedeniyle beraatına hükmetti.
Tamamı beraat eden sanıklar hakkındaki isimli denetim önlemleri de kaldırıldı.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve yabancı asıllı 8 bayanın “mağdur” sıfatıyla yer aldığı iddianamede, ortalarında firari Çelebi’nin de bulunduğu 10 sanık yer almıştı.
İddianamede, “Palalı Sabri” lakaplı kuşkulu Sabri Çelebi’nin kurduğu ve elebaşılığını yaptığı hata örgütünün, çoğunluğu Faslı, yurt dışından Türkiye’ye iş bulmak maksadıyla ya da turist olarak gelen yabancı asıllı bayanları örgüte ilişkin gece kulüplerinde “garson” olarak çalışacakları vaadiyle işe başlattığı belirtilmişti.
Mağdur bayanları pasaportlarını alarak örgüte ilişkin yerleşkelerde zorla alıkoyan ve özel araçlarla gece kulüplerine götüren zanlıların, bayanlara zorla konsomatrislik yaptırdıkları aktarılan iddianamede, sanıkların bu bayanları para karşılığında fuhşa zorladıkları kaydedilmişti.
İddianamede, sanıkların, karşı çıkanları darp ve tehdit ettikleri, örgüte ilişkin pansiyonlarda alıkonulan, pasaport ve telefon üzere bağlantı imkanları ellerinden alınan mağdur bayanların örgüt tarafından esaret altında tutuldukları söz edilmişti.
Sanıklar Sabri, Mehmet Emin ve Müslüm Çelebi’nin “suç işlemek hedefiyle örgüt kurmak”, “insan ticareti yapmak” ve “bir kimseyi fuhşa teşvik etme yahut yaptırma yahut aracılık etme yahut yer temin etmek” hatalarından 104’er yıldan 248’er yıla kadar mahpusu istenmişti.
Sanıklardan 6’sı hakkında “suç işlemek hedefiyle kurulan örgüte üye olmak”, “insan ticareti yapmak” ve “bir kimseyi fuhşa teşvik etme yahut yaptırma yahut aracılık etme yahut yer temin etmek” kabahatlerinden 102’şer yıldan 244’er yıla kadar, bir zanlı hakkında da “suç işlemek gayesiyle kurulan örgüte üye olmak” kabahatinden 2 yıldan 4 yıla kadar mahpus cezası talep edilmişti.
DAHA EVVEL 3 YIL MAHPUS CEZASI VERİLMİŞTİ
Gezi Parkı olaylarında Taksim’de müsaadesiz şov yapan gruptakilere palayla saldırdığı gerekçesiyle Sabri Çelebi’nin de ortalarında bulunduğu 4 sanık, İstanbul 53. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanmıştı.
Mahkeme, 11 Mayıs 2017’de yapılan karar duruşmasında biri polis memuru 4 bireye karşı “silah sayılabilecek kesici aletle taammüden yaralama” cürmünden 3 yıl mahpusa mahkum ettiği Sabri Çelebi’yi, bir bayanı zırhla yaraladığı gerekçesiyle de 9 bin lira isimli para cezasına çarptırmıştı.
Firari sanık pozisyonunda olan Sabri Çelebi hakkındaki yakalama kararı celse ortasında kaldırılmıştı.