İstanbul Beyoğlu’nda, Polat Holding tarafından yürütülen Piyalepaşa Projesi kapsamında kalan meskenlerde yaşayan yurttaşlar, bugün meskenlerinden tahliye edilmek istendi. Mahalleli Zahide Erdoğan, “İki haftadır bu türlü. Bütün çevik kuvvet sabahtan geliyor, kamyonu da gerisinden getiriyor. Milletin kapısını da açıyor ve bir saat mühlet veriyor. Bir saatte ne yapılabilir? Zati ağlamakla geçiyor. Sonra eşyaları kamyona boşaltıyorlar. Garibanlar da bekliyor, ağlıyor. Fakat bunlar esasen gariban. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Gidecek yerimiz yok” dedi.
İstanbul Beyoğlu’nda Polat Holding’in yürüttüğü Piyalepaşa konut ve rezidans projesi kapsamında; firma ile şimdi muahedeye varamamış arsa sahipleri bugün meskenlerinden tahliye edilmek istendi. Sabah saatlerinde mahalleye gelen polis grupları, vatandaşları meskenlerinden çıkarttı. Birtakım vatandaşların eşyaları da yük araçlarıyla, otoparklara taşındı.
“Hacıhüsrev”
“Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Gidecek yerimiz yok”
“Dört yıldır burada oturuyorum. Adnan Polat bize dedi ki konutunuzu alacağız hepimize haber verdi fakat asla sizi mağdur bırakmayacağız. Ortadan vakit geçti komşularımızın meskenleri alındı daima sıramızı bekledik. Bize sıra gelince gittik çok az para verdiler bize. Bir kömürlük alacak derecede bir para. Biz de dedik ki bize biraz daha fazla verseniz en azından 1+1 alsak tamam dediler biz size haber vereceğiz dediler gönderdiler bizi. Şimdide bir haftadır çevik kuvvetler altında işgal altındayız biz. İki haftadır bu türlü. Bütün çevik kuvvet sabahtan bir geliyor, kamyonu da gerisinden getiriyor. Milletin kapısını da açıyor ve 1 saat mühlet veriyor. 1 saatte ne yapılabilir? Hiçbir şey yapılamaz. Esasen ağlamakla geçiyor. Ambulanslar da geldi. Kaç kişi kalp krizi geçirdi. Ambulanslar aldı götürdü. Sonra eşyaları kamyona boşaltıyorlar. Garibanlar da bekliyor, ağlıyor. Eşyalarını da otoparka götürüyorlar. Otoparkta nasıl ki bir otomobil durunca fiyat alınıyorsa eşyalardan da o fiyat alınacakmış. Fakat bunlar zati gariban. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Gidecek yerimiz yok
“Adnan Polat sesimizi duysun”
Her gün geliyorlar bir tane konut yıkım gidiyorlar. Bir kamyon geliyor bir sürü çevik polis takımları ruhsal baskı daima. Boşaltılıp otoparklara götürülüyor zati bu kesitin hepsi gariban. Oraya bırakılıyor millet akrabalarına gidecek. Şayet tutabilirse otoparkın parasını verip eşyasını alacak nasıl alacak eşyasını? Adnan Polat sesimizi duysun. İki odalı bir yer istiyoruz ya. Bize demişlerdi sizi asla mağdur bırakmayacağız. Bizi mağdur etmeyecektin neredesin Adnan Polat?
“Adnan Polat kaç sefer bizi mağdur etti”
Mahalle sakinlerinden Nurten Ak ise şunları söyledi:
“Bizi mağdur etti çıksın bu halkın karşısına. Bizleri mağdur edemez. O kadar insan var biz çok bir şey istemiyoruz ki 1+1 konut alabilecek paramızı istiyoruz. 50 yıldır buradayız ben burada doğdum burada büyüdüm. Tapu tahsil belgeliyiz biz. Lakin bize neden bu hal ruhsal baskı yapıyor. Bu insanların günahı ne. Bizim karşımıza Adnan Polat çıksın. Ve bize hesabını versin? Adnan Polat kaç kez bizi mağdur etti. Allah Adnan Polat’tan sorsun diyorum.”
“İşgal altında konutumu boşaltıyorlar sizin vicdanınız varsa sesime kulak verin lütfen”
Başka bir mahalleli ise reaksiyonunu şöyle lisana getirdi:
“Sayın Adnan Polat şu an benim konutum işgal altında bütün İstanbul’un çevik kuvveti geldi. Ben 50 yıldır yemedim içmedim. Çocuğuma çoluğuma birikim yapayım diye. Benim meskenimi elimden alıyorsunuz. Vicdanınız varsa buna bir tahlil bulun lütfen. Buraya bu kadar çevik kuvvet yıkmanıza gerek yoktu. Ben de Aleviyim siz de alevi çocuğusunuz fakat bu züllümü bize yapmayın. Benim şu an meskenim işgal altında konutumu boşaltıyorlar sizin vicdanınız varsa sesime kulak verin lütfen. Ben hakkımı istiyorum. Bizi bu kadar mağdur etmeye hakkınız yok sizin”
“Her gün akrep her gün TOMA, her gün ruhsal taciz hakikaten yetti”
“2015’ten beri burada tamamlanmış süreç yapılan bir imar planı ya da süreç yok. Burası Piyalepaşa Gayrimenkul A.Ş., Polat Holding’in inşaatının alanı. İnsanları buradan çıkaramayınca, “Ben oraya okul, camii yapacağım” deyip burayı Ulusal Eğitim’e özel eğitim alanı diye tahsis edip imar planı oluşturduğunu söyleyen Mahallenin iptal davalarıyla ilgili çalışan avukatlardan biri olduğunu söyleyen Tuğba Özberk, şunları söyledi:
“İtiraz ettik bugün burada beşerler sokağa atılıyor. Şu an Erol Bey’in meskeni boşaltılıyor. Erol amca 80 yaşında, karısı Alzheimer, kendisi ise böbrek ve kalp hastası. Beşerler emekleyerek konutlardan çıkıyor, insanları bu durumda dışarı atıyorlar. Murat Bey’in kardeşi Hüseyin beyefendi var. Hüseyin beyefendi kalp hastası ağır bakıma alındı şu an. Aşağıda Koah hastası var. İnsanların mağduriyetinin farkında değiller. Hiçbir şey yapmıyorlar. Bizim burada elimiz kolumuz bağlı birilerinin iki dudağının ortasından çıkacak lafı bekliyoruz. Kelam konusu olunca burası Ulusal Eğitime ilişkin lakin dönüyorsunuz boşaltılan meskenlerin paralarını Adnan Polat veriyor. Polat metrekare başı 6 TL teklif ediyor. Bu beşerler meskenini 6 TL sattıktan sonra İstanbul’un neresinden tekrar mesken bulacaklar. Yönetim Mahkemeleri isimli tatil biz belge alamayız diyor fakat işlerine gelince yürütmeyi durdurma kararlarını bir gece de kaldırabiliyorlar. 15 gün durdu yalnızca burayı durdurma yürütme kararları. Biz canla başla yedi sekiz avukat mecnun üzere çalışıyoruz. Artık bu kadar hukuksuzluk bizleri de aştı bekliyoruz. Burada ordu kadar polis var. Mesken sayısı kadar polis arabası var. Her gün akrep her gün TOMA, her gün ruhsal taciz hakikaten yetti.”
“Ekipler tahliye çalışmalarına devam etti”
Evlerinden çıkartılmak istenen bebekli bir aile kapının önünde durarak polislere mahzur olmak istedi. Polis, ailenin tüm ısrarlarına karşın bir mühlet sonra içeri girerek tahliye süreçlerini başlattı. Mahalledeki tahliye esnasında polis ile vatandaşlar ortasındaki tansiyonun vakit zaman yükseldiği görülürken, takımlar tahliye çalışmalarına devam etti.