T24 Dış Haberler
İspanya’daki bilim insanları, Kristof Kolomb‘a ilişkin olduğu sav edilen kalıntıların sahiden de ona ilişkin olduğunu belirlediklerini aktardı. Daha evvel denizcinin nereli olduğuna dair sayısız argüman ortaya atılmış fakat bu hususta tatmin edici bir delil bulunamamıştı. Sonuç, mezardan alınan DNA örneklerinin Kolomb’un kardeşi Diego ve oğlu Fernando’dan alınan örneklerle karşılaştırılmasıyla ortaya çıktı. Dünya tarihinin akışını değiştiren Kolomb, tarihin uzun vakittir tez ettiği üzere hakikaten Cenovalı mıydı, yoksa Bask, Katalan, Galiçyalı, Yunan, Yahudi ya da Portekizli miydi, tartışmalarına son verilmiş üzere görünüyor.
The Guardian’ın haberine nazaran; yirmi yıllık DNA testi ve araştırmasının akabinde isimli tıp uzmanı Jose Antonio Lorente, perşembe günü yaptığı açıklamada, Sevilla Katedrali’ndeki kalıntıların Kolomb’a ilişkin olduğunu belirtti.
Kardeşi ve oğlundan alınan DNA örnekleri karşılaştırıldı
Granada Üniversitesindeki çalışmayı yöneten uzman, bugün yeni teknoloji sayesinde, Sevilla’daki kalıntıların Kristof Kolomb’a ilişkin olduğuna dair evvelki kısmi teorilerin kesin olarak doğrulandığını söz etti. Sonuç, mezardan alınan DNA örneklerinin Kolomb’un kardeşi Diego ve oğlu Fernando’dan alınan örneklerle karşılaştırılmasıyla ortaya çıktı.
Lorente, araştırmanın çok karmaşık olduğunu tabir ederken “Gerçekten tarihçiler tarafından kıymetlendirilmesi gereken çok sayıda çalışma ve tahlilde bize yardımcı olacak değerli sonuçlar var” tabirlerini kullandı.
Bununla birlikte, Lorente daha evvel Kolomb’un nitekim Cenevizli olduğuna inandığını açıkça tabir etti. Ayrıyeten 2021’de “Bizim açımızdan İtalyan kökenli olduğuna dair hiçbir kuşku yok, lakin mevcut bir dizi teoriyi kapatabilecek objektif datalar sağlayabiliriz” demişti.
Bilim insanı, ayrıyeten Kolomb’un kimi kesimlerinin hala Karayipler’de olabileceğine de işaret etti. 1877 yılında Dominik Cumhuriyeti’ndeki Santo Domingo Katedrali’nde yapılan bir hafriyatta, üzerinde işaretlenmiş kemik modüllerinden oluşan ve “şanlı ve seçkin erkek, Kristof Kolomb” yazan küçük bir kurşun kutu ortaya çıkarılmıştı. Bu kalıntılar artık Santo Domingo Este’deki Faro a Colon anıtına, yani Columbus Deniz Feneri’ne gömülü.
Lorente, her iki kemik setinin de tamamlanmamış olması nedeniyle, her ikisinin de kâşife ilişkin olabileceğini söyledi.
İspanya’nın ulusal gününü kutladığı ve Kolomb’un Yeni Dünya’ya varışını andığı 12 Ekim Cumartesi günü gösterilecek özel TV programı “Columbus DNA: His True Origin”de çalışmanın sonuçları açıklanacak.
Denizcinin nereli olduğuna dair sayısız argüman ortaya atılıyor. Lakin İtalya, İsveç, Norveç, Portekiz, Fransa, Yunanistan, İskoçya ve birkaç farklı İspanyol bölgesinin de dahil olduğu tezlere karşın bilim insanları artık karşılığı buldukları konusunda ısrarcı.
İspanya devlet televizyonu RTVE’den yapılan açıklamada, 25 mümkün kökenden 8’inin daha baskın halde tartışıldığı fakat yalnızca bir adedinin gerçek olabileceği belirtildi.
Gizem çözüldü mü?
İspanya’daki bilim insanları, kâşifin vefatının üzerinden geçen beş yüzyıldan fazla bir müddet sonra Kristof Kolomb’un peşini bırakmayan iki gizemi çözdüklerini argüman ediyorlar: Sevilla Katedrali’ndeki görkemli bir mezarda gömülü olan ve sık seyahat edilen kalıntılar sahiden ona mı ilişkin? Dünya tarihinin akışını değiştiren bu denizci, tarihin uzun vakittir argüman ettiği üzere hakikaten Cenovalı mıydı, yoksa Bask, Katalan, Galiçyalı, Yunan, Yahudi ya da Portekizli miydi?
Uzun müddettir devam eden ve birden fazla vakit çekişmeli geçen teorilere, Kolomb’un cesedinin vefatından sonra yaptığı seyahatler da yardımcı olmadı. Kolomb 1506 yılında İspanya’nın Valladolid kentinde ölmesine karşın, bugün Haiti ve Dominik Cumhuriyeti olarak ikiye ayrılan Hispaniola adasına gömülmek istemişti. Kalıntıları 1542’de oraya götürüldü, 1795’te Küba’ya taşındı ve akabinde İspanya-Amerika savaşından sonra İspanya’nın Küba’nın denetimini kaybetmesi üzerine 1898’de Sevilla’ya getirildi.