Bakan Kurum: Akdeniz dile gelse bize pek çok konuda koca koca sorular soracaktır
Türkiye’nin de taraf olduğu ve ‘Barselona Sözleşmesi’ olarak adlandırılan Akdeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi’nin 22’nci Taraflar Konferansı (COP 22), Antalya’nın Serik İlçesi Belek turizm bölgesindeki 5 yıldızlı bir otelde başladı. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un da katıldığı konferansın açılışında, İtalya’nın iki yıldır yürüttüğü ‘Barselona Sözleşmesi Sekretaryası Büro Başkanlığı’ görevini Türkiye devraldı. 21 ülkeden 400 katılımcıyla düzenlenen toplantıda, Akdeniz’deki kirlilik, biyoçeşitlilik kaybı, yabancı türlerin varlığı ve iklim değişikliği ele alınıyor.
DÜNYADA EN YÜKSEK KAYIP AKDENİZ’DE
Barselona Sözleşmesi Sekretaryası Büro Başkanı İtalya Ekolojik Dönüşüm Bakanlığı Yetkilisi Dr. Carlo Zaghi, telekonferans aracılığıyla oturumun açılış konuşmasını yaptı. COP 22’nin hayatımızın önemli bir zamanına denk geldiğini, uluslararası camianın iklimin daha yeşil bir şekilde düzeltilmesi için bütün çalışmaları yapmakta kararlı olduğunu açıklayan Zaghi, “Denizimizin durumu maalesef iyi gitmiyor, iklim değişikliği denizimiz içindeki ekosistemi ve biyoçeşitliliği bozuyor. Biyoçeşitlilik kaybı noktasında en yüksek kayıp dünyada Akdeniz’de ve buna ek olarak denizcilik ve turizmin ortaya çıkardığı kirlilik de buna önemli bir etki yapmakta. Son 10 yılda Akdeniz bölgesinde ulaşım ve cruise gemileri açısından önemli bir trafik artışı odu, bunun olumsuz etkileri de arttı. Umarız ki çöpsüz, temiz bir Akdeniz ortaya çıkarabiliriz” dedi.
YENİ DÖNEM BAŞKANI TÜRKİYE
Dr. Carlo Zaghi’nin ‘Barselona Sözleşmesi Sekretaryası Büro Başkanlığı’ görevini Türkiye’nin devraldığını açıkladığı konuşmasının ardından söz alan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Carlo Zaghi ve İtalya hükümetine 2 yıl boyunca Akdeniz’in korunması için sundukları katkılardan dolayı teşekkür etti. Önümüzdeki 2 yıllık süreçte, Türkiye olarak, İtalya’nın bıraktığı yerden bayrağı devralarak herkesin ortak değeri olan Akdeniz için çalışmaları kararlı bir şekilde yürüteceklerini açıklayan Bakan Kurum, yeni dönemin hayırlı olmasını da diledi.
PANDEMİDE 5 MİLYON KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Geçen iki yılda yüz binlerce insanın hayatını kaybettiği acı günler yaşandığını belirten Bakan Kurum, insanlık tarihinin en ölümcül krizlerinden olan Covid 19 salgınında yaklaşık 5 milyon kişinin yaşamını yitirdiğini söyledi. Şu anda hastanelerde yatan milyonlarca insana da şifa dileyen Kurum, COP 22’nin böylesi büyük bir pandeminin gölgesi altında gerçekleştiğine dikkat çekti.
MAVİ BİR AKDENİZ’E DOĞRU
Bu yılki Taraf Ülkeler Toplantıları’nın ‘Mavi Bir Akdeniz’e Doğru: Çöpsüz Miras Bırakmak, Biyolojik Çeşitliliği Korumak, İklim Dengesini Sürdürmek’ temasıyla düzenlenmesini kıymetli bulduğunu açıklayan Bakan Kurum, “Bu anlayış ülkelerimizin, Akdeniz’in savaştığı sorunlarla, herhangi bir ülkenin veya birkaç ülkenin tek başına mücadele edemeyeceğinin en güzel ifadesi olacaktır. Toplantımızın bu hakikatin çok daha iyi anlaşılması bakımından bir dönüm noktası olmasını temenni ediyorum” dedi.
AKDENİZ’İN KORUNMASI İÇİN 38 ÖZEL ETKİNLİK
Dört gün sürecek toplantılarda Akdeniz’deki kirlilik, biyoçeşitlilik kaybı, yabancı türlerin varlığı ve iklim değişikliği konularının tüm yönleriyle ele alınacağını kaydeden Bakan Kurum, Akdeniz’in korunmasına yönelik 38 özel etkinliğe de ev sahipliği yapılacağını söyledi. Kurum, 20 ülkeden 400’e yakın katılımcıyla üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve uzmanların görüşlerinin yanı sıra, Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın 50’nci yıl etkinliğinin de gerçekleştirileceğini kaydetti.
GENÇLİK FİKİRLERİNİ PAYLAŞIYOR
Kasım ayında İstanbul’da düzenlenen Gençlik Etkinliğini hatırlatan Bakan Kurum, gençlerin Akdeniz’in geleceğine dair bir ‘Gençlik Bildirgesi’ yayımladığını, tüm karar alma süreçlerinde etkin rol almak istediklerine dair çok güçlü bir iradeyi ortaya koyduklarını söyledi. Her bir gence mektup gönderdiğini belirten Kurum, “Yeryüzünün tüm güzelliklerini, gençlerimizin bir emaneti olarak gördüğümüzü, emanetin sahibi olan gençlerimizin ise attığımız her adımda en önemli paydaşımız olduklarını ifade ettim. O genç paydaşlarımız, Bakanlar Oturumu’nda bizlerle fikirlerini paylaşacak” dedi.
AKDENİZ’DEKİ KADIN LİDERLER
Sayısız ödüle layık görülen Sıfır Atık Projesi’yle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın Türkiye’nin çevrecilik noktasında dönüştürücü gücü olduğunu ve ev sahipliğinde çok özel bir toplantı düzenleneceğini de belirten Bakan Kurum, “BM Genel Sekreter Yardımcısı ve UNEP Genel Müdür Yardımcısı Joys Misuya ve konferansa katılım sağlayan ülkelerin kadın liderleriyle Akdeniz’deki Kadın Liderler Toplantısını gerçekleştireceğiz. Ardından, 2020-2021 İstanbul Çevre Dostu Şehirler Ödülünü takdim edeceğiz” diye konuştu.
‘AKDENİZ’İN DİLİ OLSA DA KONUŞSA’
‘Keşke, dili olsa da konuşsa’ sözünü Akdenizlilerin iyi bildiğini, çok anlamlı bir söz olduğunu ifade eden Bakan Kurum, şöyle devam etti:
“İşte biz de, bu sözün içerdiği manadan hareketle diyoruz ki, keşke Akdeniz’in bir dili olsa da bizlerle konuşabilse. Bu salondaki herkes, hemen şuracıktan, 150 metre ileriden bizi seyreden Akdeniz’in neler söyleyeceğini mutlaka tahmin etmektedir. Bizce Akdeniz dile gelse hemen, insanı insana, bizi bize şikayet edecektir. Sonra biyolojik istilalar, zararlı balıkçılık faaliyetleri, kıyı kirliliği ve ekolojik kalitesizlikten söz açacaktır. Akdeniz bize, atık su arıtımından katı atık depolamaya, sanayi atıklarından çarpık kentleşmeye, kıyı yapılaşmasından turizmde yaşanan kontrolsüzlüğe kadar, pek çok konuda koca koca sorular soracaktır. Üstelik biz daha, biyolojik istilalara, egzotik türlerin doğal ekosistem üzerinde oluşturduğu baskılara, zararlı alglerden zararlı yosunlara kadar onlarca yeni soruna yeterli cevabı verememişken.”
2053 MAVİ PLAN
Umutsuzluğa yer olmadığına da işaret eden Kurum, “Her şeyden önce ‘Gelecek çok uzak değil, gelecek şu andır’ demeliyiz. Daha iyi bir çevre, daha iyi bir doğa, daha iyi bir Akdeniz için adımlarımızı kararlılıkla atmalıyız. Biz ülke olarak, ülkemizin kara suları ve kıyılarına dair uzun vadeli koruma çalışmalarımızı içeren ‘2053 Mavi Planımıza’ odaklanmış durumdayız. Perşembe günkü Bakanlar Oturumu’nda da bu konudan detaylı şekilde bahsedeceğim. Bizce her ülkenin bir mavi planı olmalı ve bunu paylaşmalı” dedi.