MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Cumhuriyet Meydanı’nda “Aziz Milletim Sıra Sende” temalı açık hava toplantıları kapsamında düzenlenen mitinginde yaptığı konuşmaya, Balkanlar’da yaşayan herkesi selamlayarak başladı ve Namık Kemal’i yad etti.
“14 Mayıs seçimleri münasebetiyle sandığa gidiyor muyuz ? Türkiye’nin ve Türk milletinin tarafında duruyor muyuz ? Yaklaşık bir asır önce Balkan Dağları’nda dolaşan ve silahlarından Müslüman Türk kanı damlayan çeteler üzere etrafımızda dolaşan zalimlere karşı saf saf toplanıp, daima birlikte direniyor muyuz?” diye soran Bahçeli, aldığı olumlu karşılık üzerine “İşte Tekirdağ, işte vatan sevdası, işte bayrağına aşık millet evlatları, size de bu yakışırdı. Sizden de bu beklenirdi. Niyazım odur ki azınız çok, eksiğiniz tamam olsun.” sözlerini kullandı. Devlet Bahçeli, şöyle devam etti:
* Bağımsızlığımızın simgesi, şehitlerimizin örtüsü, mavi göklerin süsü, al bayrağımız nerede? Vatana ve millete sevdalı kara sevdalı yürekler nerede ? Tekirdağ nerede? Türkiye nerede ? Elbette burada. Sonuna kadar da burada olacaktır Allah’ın müsaadesiyle. Tekirdağ’ın iftiharı Namık Kemal diyor ya ‘Fıtrat değişir sanma bu kan yeniden o kandır’. 146 yıl evvel Plevne’de sahnelenen kahramanlık bizimledir.
* 145 yıl evvel Şıpka Geçidi’nde duvar ören irade bizimledir. 108 yıl evvelki, Çanakkale’den sonraki 7 uzun yıl boyunca ve 9 Eylül 1922’de İzmir’e kadar adım adım büyüyen erdem ve haysiyet gayreti ant olsun bizimledir. Harf inkılabı yapılır yapılmaz, başöğretmen sıfatıyla kara tahtanın başına geçip ilk dersi Tekirdağ’da veren Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yapıtları, prensipleri, kurucu pahaları bizimledir, bize emanettir.
“HİÇBİR TÜRK VATANDAŞI BU ÜLKENİN İKİNCİ SINIF İNSANI DEĞİLDİR”
Bahçeli, yüzüncü yıl dönümü idrak edilen Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini, Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürünün oluşturduğunu söz etti.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ideolojisinin omurgasını ulusal egemenliğin oluşturduğunu, egemenliğin ise kayıtsız ve koşulsuz büyük Türk milletine ilişkin olduğunu vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:
* Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes tarihten, hukuken, ahlaken birdir, eşittir ve birebirdir. Kurucu ideolojinin toplumsal ve toplumsal damarı hiç kuşkusuz eşitliktir. Türk milleti hiçbir ayrım kabul etmeyen bir bütündür. Anadolu ve Trakya coğrafyası aziz milletimizin ebedi yurdudur. Kökü çok eskiye dayanan, baht iştiraki ve kardeşlik bağları her bir vatandaşımızı tasada ve sevinçte Türk milleti üst kimliğinde kenetlemiş, yek beden hale getirmiştir.
* Türk milleti bağımsızlığının ve varlığının bedelini şehit kanlarıyla ödemiştir. Bizim nazarımızda herkes eşittir. Hiçbir Türk vatandaşı bu ülkenin zencisi, ötekisi, yabancısı, ikinci sınıf insanı değildir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş aklı üniter ulusal devlet prensibidir. Bu prensibin harcı etnik farklılıkları aşan, ortak bedellerle beslenen, ulusal birlik ve dayanışma hasletidir.
Cumhur İttifakı’na verilen her oyun terör örgütlerini ezip geçen uğraş ruhuna tam dayanak olacağını söz eden Bahçeli, “Cumhur İttifakı’na verilen her oy Türkiye’nin geleceğine koyulmuş tuğla, gelecek kuşaklara armağandır. Türk milleti tarihi bir süreçtedir. Türkiye hakikaten de bir kavşaktadır. Huzurlu, inançlı ve gelişmiş bir Türkiye’yi ya birlikte kuracağız ya da zilletin karşıt akıntısına kapılacağız. Ya önder ülke Türkiye’ye ulaşacağız ya da tutsak alınmış Türkiye’ye zillet içinde boyun eğeceğiz. Artık kelam de karar da milletindir.” diye konuştu.
“TÜRKİYE’YE KARŞI ALENİ RUHSAL HAREKAT YAPILMAKTADIR”
“Zillet ittifakı doruktan tırnağa yabancıların güdümündedir” tabirini kullanan Bahçeli, şöyle devam etti:
* 2023 seçimlerini sabote etmek, milletimizin demokratik direncini kırmak gayesiyle global çıkar kümeleri devrededir. Global medya fitne nöbetindedir. Soysuzlar, hatalılar, insanlık kıymetlerini hiçe sayan azgın kifayetsizler işbaşındadır. Mukaddesatımıza hakaret eden iblis uşakları provokasyon misyonundadır. ABD’sinden AB ülkelerine kadar Türkiye’ye karşı aleni ruhsal harekat yapılmaktadır.
* Ortalarında Hollanda, Almanya, Fransa, Belçika ve İngiltere’nin de bulunduğu 9 ülkenin İstanbul’daki konsolosluklarını terör tehdidi mazeretiyle kapatmaları tek sözle rezalettir. ABD bu işte öncü rol oynamış, kuklalarını dürte dürte harekete geçirmiştir. Olanlar hiçbir kitaba sığmayan namertliktir. Madem bu türlü bir tehdidin varlığından bu yabancı ülke misyonları haberdardır, o halde tehdidin açık kaynağını açıklamaları da onur sıkıntılarıdır.
“BU ÜLKELER NE BİLİYORLARSA PAYLAŞMAK DURUMUNDADIR”
Konsoloslukların kapatılmasıyla kaygı yaratılmaya çalışıldığını vurgulayan Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:
* 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimleri öncesi Türkiye’yi karalama teşebbüsleri, malum ülkelerin beklenen terör ataklarını biliyor, hatta gerisinde duruyor üzere ihbar etmeleri dostluk ve müttefiklik köprülerini dinamitleyen arka niyetliliktir.
* Bu ülkeler ne biliyorlarsa, hangi bilgi ve istihbaratlara sahiplerse Türk devletinin yetkili üniteleriyle derhal paylaşmak durumundadır. Endişe yaratmaya çalışmak asıl korkaklıktır. Bundan sonra Türkiye’nin rastgele bir noktasında, Allah koruma, bir terör olayı gerçekleşirse müsebbipler ve onların zillet cephesinde temerküz etmiş muhipleri aşikardır, saklanmaları da mümkün değildir.
* Konsolosluğunu terör mazeretiyle kapatan, uydu ülkelere de kapattıran ABD’nin boğaza demirlediği bir savaş gemisine memleketler arası teamüllere ters olarak orantısız bayrak çekmesi saygısızlıktır. Bu savaş gemisinde, büyük bir Amerikan bayrağının yanında küçük Türk bayrağının asılması edepsizlik ve hukuksuzluktur.
KÜRESEL NEFRET SALGINI YAYGINLAŞMAKTADIR”
Bahçeli, sandık vakti yaklaştıkça hasımlık kuşatmasının sertleştiğini lisana getirerek şunları kaydetti:
* Cumhurun zaferi ufukta göründükçe global nefret salgını yaygınlaşmaktadır. Zira Türkiye’nin önünü kesmek istiyorlar. Zira Türk ve Türkiye Yüzyılı’nı baltalamanın arayışındalar.
* CHP’yi, İP’i, HDP’yi ve öbür zillet partilerini sivriltmenin çabasındalar. Ulusal iktisatta yeni çığırlar açmak için, endüstride, üretimde, tarımda, hayvancılıkta, ihracatta, yatırımda, ekonomik büyümede, yerli ve ulusal silah endüstrisinde gücüne güç katmış bir Türkiye için, mavi vatanda sabrımızı zorlayan Yunanistan’a haddini bildirmek için, Suriyeli sığınmacıları inançlı, istekli ve onurlu formda ülkelerine geri göndermek için, huzurlu ve umutlu bir Türkiye için, güçte, eğitimde, sıhhatte, sanatta, sporda, ulaştırmada yeni ufuklar açmak için, işsizliği yenmek için, gelir ve servet dağılımında adaleti sağlamak için, devletin ülkesi ve milletiyle parçalanamaz bütünlüğü için, daha büyük ıslahatlara imza atmak için, hayatın her alanını kapsayacak düzgünleştirici siyasi ve ekonomik dev projeler için, Türkiye Cumhuriyeti’ni sonsuza kadar yaşatmak için, birlik için, dirlik için, kardeşlik için, devlet için, Kızılelma davasında birleşmek için ‘Aziz Milletim Sıra Sende’.
“CUMHURLA CUMHURİYET’İN KUCAKLAŞMASINA ŞAHİT OLACAĞIZ”
Bahçeli, Türkiye’nin birlikte çok daha hoş günlere kavuşacağını söz etti. Davalarından de ülkeden de vazgeçmeyeceklerinin altını çizen Bahçeli, şöyle dedi:
* İstiklalimize pranga vurmaya, insanımıza kastetmeye niyetlenenler, yanlış hesaplarının ceremesine katlanacaktır. Bizim tarafımız Türkiye’dir. Bizim sevdamız Türk milleti, yeryüzü cennetimiz Türk vatanıdır. 2023 yılında hem Cumhuriyet’in 100. yıl dönümünü kutlayacağız hem de cumhurun demokrasi zaferine birlikte ulaşacağız. Cumhurla Cumhuriyet’in kucaklaşmasına şahit olacağız.
* Tekirdağlı kardeşlerim sıra sizlerde. Zillet ittifakı yanlışın ve yıkımın yanındadır. Zillet ittifakı palavranın ve yağmanın tarafındadır. Zillet ittifakı global emperyalizmin ileri karakolu ve Türkiye’nin karşı siperidir. Biz Türkiye’nin, Türk milletinin, Tekirdağ’ın tarafıyız. Biz garibin, mazlumun, bağında, bahçesinde, bostanında ter dökenin, emek verenin yanındayız. Camideyiz, cemevindeyiz, duadayız, dilekteyiz, gönüldeyiz, kalpteyiz, Anadolu’nun her yerindeyiz.
* Caninin, eşkıyanın, bölücünün, demokrasi ve özgürlük kamuflajına bürünmüş düşman beslemelerinin de karşısındayız. Biz Hakk’ın, halkın, hakikatin tarafıyız. Biz Milliyetçi Hareket Partisi’yiz. Onların daveti hengameye ve kaosa, bizim davetimiz aydınlığa ve kardeşliğedir. Onların daveti kaos ve krize, bizim davetimiz birliğe, dirliğe ve daima birlikte Türkiye olmaya davettir.
* Davetimiz büyük Türkiye’yedir. Davetimiz Türk ve Türkiye Yüzyılı’nadır. Davetimiz tam bağımsız başkan ülke Türkiye’de kucaklaşmayadır. Paylaşılacak vatanım, vazgeçilecek beşerim yok diyen her vatan evladıyla yolumuz birdir. Biz birlikte Türkiye’yiz diyen herkes bizim özbeöz kardeşimizdir. (AA)