Amiraller, darbe ve benzeri olaylardan ilham alarak ‘bildiri’ hazırlamış
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nca emekli amiraller tarafından 4 Nisan’da hazırlanan ve kamuoyunda ‘amiraller bildirisi’ olarak bilinen ‘Montrö bildirisi’ ile ilgili resen soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında, söz konusu bildiriyi hazırlayan ve yayımlanma sürecinde aktif faaliyet gösteren 14 emekli amiralden 10’u Ergun Mengi, Atilla Kezek, Alaettin Sevim, Ramazan Cem Gürdeniz, Nadir Hakan Eraydın, Bülent Olcay, Kadir Sağdıç, Türker Ertürk, Turgay Erdağ ve Ali Sadi Ünsal gözaltına alındı. Engin Baykal, Cemil Şükrü Bozoğlu, Mustafa Özbey ve Atilla Kıyat ise emniyete ifadeye çağrıldı. Şüpheliler, ifade işlemlerinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Daha sonra diğer şüpheliler de ifadeye çağrılıp, serbest bırakıldı.
‘DARBE, MUHTIRA, BİLDİRİ OLAYLARINDAN İLHAM ALDILAR’
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ‘bildiri’ soruşturmasını tamamlayarak, 103 şüpheli hakkında iddianame düzenledi. İddianamede şüpheliler için TCK’nın 316/1’inci maddesi kapsamında, ‘devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma’ suçundan 12 yıla kadar hapis cezası talep edildi. İddianamede 103 şüphelinin seçilmiş hükümeti hedef aldıkları ve muvazzaf askeri personel ile toplumun muhalif kesimlerini birlikte harekete geçirmek üzere anlaştıklarına dikkat çekildi. Bildiride geçen ‘Montrö’ vurgusunun da ‘araç’ olarak kullanıldığı, bunun ‘WhatsApp’ grubunda yer alan şüphelilerin yazışmalarından anlaşıldığı kaydedildi. İddianamede, “Türkiye tarihinde gerçekleşmiş darbe, muhtıra, bildiri ve benzeri olaylardan ilham alan şüphelilerin, ‘103 Amiral bildirisi’ olarak kamuoyuna yansıtılan metnin başlangıç cümlesinin maksatlı olarak ‘Yüce Türk Milleti’ şeklinde yazıldığı, söz konusu bildirinin ilk kez 3 Nisan saat 22.54 sıralarında internet sitesi üzerinden yayımlandığı belirlenmiştir” denildi.
‘MUHTIRA METNİ’ VURGUSU
Şüphelilerin ortak iştirak iradesiyle hazırlanan bildirileri kamuoyuyla paylaşarak, meşru iktidara karşı harekete geçmek üzere ve hükümetin görevlerini yapmasının kısmen veya tamamen engellenmesi amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri içinde, emir komuta dışında hareket edilmesini hedeflediklerinin anlaşıldığı belirtildi. Ayrıca “Bildiri olarak ortaya çıkan suça konu metnin dili, temas ettiği konular, yayımlandığı saat itibarıyla gece vakti dolaşıma sokulması, en üst rütbede emekli amirallerin imzalaması, bir başka deyişle isimlerinin metin altına geçirilmesine rıza göstererek geçmişteki emir-komuta etkisini kullanma niyetlerinin varlığı, şüphelilerin toplumdaki karşılıkları, meslek geçmişleri, emekli olmadan önceki rütbeleri, askeri kültür ve gelenekten gelen otoriteleri nazara alındığında, ‘Amiral Bildirisi’ olarak kamuoyuna yansıyan metnin yasal olarak kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı geçmiş yıllarda olduğu gibi muhtıra metni tarzında toplu bir bildiri ile muvazzaf Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını hükümete karşı illegal bir şekilde harekete geçirmeye çalışma amacı gütmüştür” denildi.
‘KAMU DAVASI İÇİN YETERLİ DELİL TESPİT EDİLDİ’
Başsavcılık tarafından derhal ve ivedi soruşturma işlemlerine başlanmasının benzeri oluşum ve bildiriler ile sair adımların atılmasının önüne geçildiği vurgulanan iddianamede, şüphelilerin eylemlerinin toplanan delillere göre atılı suçu oluşturduğu ve haklarında cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmasını gerektirecek nitelikte delillerin tespit edildiği belirtildi.