Şehit olmadan 2 hafta evvel arkadaşına attığı “Abi namazları teyemmüm ile kılıyoruz da üzerimiz çok pisleniyor sorun olmaz dimi, imkânlar kısıtlı çünkü” iletisi ile tüm Türkiye’ye örnek olan Fikret – Gülçiçek Taşçı çiftinin 24 yaşındaki piyade uzman çavuş oğulları Serkan Taşcı’nın birebir hususları babası Fikret Taşçı ile de konuşup bilgi aldığı ortaya çıktı. Oğlunun çocukluğundan bu yana arkadaşları ve ailesi tarafından çok sevilen bir evlat olarak büyüdüğünü anlatan Baba Fikret Taşçı, “Her hareketi, dürüstlüğüyle, dinine olan düşkünlüğü ile küçüklükten beri örnek bir çocuktu. İlkokul bittikten sonra hafızlığa verdik. Ağabeyi de hafızlık kursuna gitmişti. Ağabeyi 18 yaşında hafızlığı bıraktı. Ben ona dedim, ‘Oğlum şayet hafızlık yapmayacaksan, ağabeyin üzere bırakacaksan hiç gitme’ o da bana ‘Yapacağım baba’ diyerek kelam verdi ve hafızlığını bitirdi” dedi.
“POLİS VE ASKER AŞKI BİTMEDİ”
Oğlunun içindeki polis ve asker olma aşkının hiçbir vakit bitmediğini belirten baba Fikret Taşçı, “Ben ya özel harekatçı ya da uzman olacağım diye isteği vardı. Benim arzum ilim okuması ve vatanımıza ilim tarafından hizmet etmesiydi. Asker olmasına ben biraz karşı çıkıyordum. Sonra bu mevzuyu hocalarına danışmış ve ‘Babam bu türlü diyor, ona rica edin bana müsaade versin’ demiş. Beni de hocaları aradı, Serkan’ın asker olmak için çok dileği olduğunu, bu türlü evlatların vatana o kolda yararlı olacağına, bu türlü dinine bağlı olan insanların faydalı olacağına inandıklarını söylediler. Bende öyleyse ‘İzin veriyorum’ dedim. Serkan’da bunu duyunca çok sevindi. Askere masraf gitmez, annesinden kapalı çabucak uzman çavuşluğa müracaat etti. Askerdeyken 1 – 1,5 ay üzere vazife yaptıktan çabucak sonra uzmanlığa geçiş yaptı. 3,5 yıldır vazifesini yapıyordu. Libya’da bir yıl vazife icabı bulundu. Suriye sonu ve Suriye’de vazifeleri oldu. Son vazifesi de Pençe -Kilit operasyonundaydı. Beş vakit namazını kılan, Kuran-ı Kerim’i hafızlığını bitirdikten sonra da hiç bırakmayıp devam eden, telefonla konuştuğumuzda, ‘Baba bugün 5 cüz, 7 cüz okudum’ diyen bir çocuktu” dedi.
“PET ŞİŞELERE BİRİKTİRDİĞİ SULARLA DUŞ ALMIŞ”
Serkan’ın vazife esnasında su derdinden ötürü abdestte zorluk yaşadığını anlatan baba Taşcı, “Dağlarda misyon esnasında su kasveti olabiliyor. Bir gün konuşurken anlatmıştı; pet şişeleri atmıyor, pet şişelere biriktiği sularla duş alıyor. İmajlı görüşmüştük ve o denli bir sevinçliydi ki, ‘Baba bugün duş aldım’ demesi vardı, görülmeye bedeldi. Su kıtlığı var olduğunu söylüyordu. İçme sularını abdeste kullansalar içmeye su badiresi olacak diye teyemmüm ile abdest aldığını anlatıyordu. Namazlarını kıldığını söylüyor, bende ona ‘Asla bırakma’ diyordum. Hamdolsun o da ‘Elhamdülillah kılıyorum baba’ diyordu. Rabb’imize şükürler olsun. Bu türlü bir evlada sahip olduğum için Rabb’ime hamd ediyorum. Rabb’ime tekrar hamd ediyorum, Allah bizi evvel hafız babası sonra da şehit babası olarak layık gördü. Biz o evlattan razıydık, Allah’ta ondan razı olsun. Şahadetini kabul etsin” diye konuştu.
“HEP ALANDA OLMAK İSTEDİ”
Oğlunun askerdeki bir anısını daha paylaşan baba Taşcı, “Çocuklukta benim yanımda nalbur işleri yaptığı için kumandanı mühimmat deposunda görevlendirilmiş. Orada da günlerce süren işleri çok kısa müddette tamamlıyormuş. Ancak o daima sahayı istediği için üzülüyordu. Bir sefer diyor ki, ‘Baba beni buraya verdiler lakin ben durmayacağım.’ Annesi, ‘Ne hoş olmuş, böylesi tahminen hayırlıdır’ dese de Serkan bize ‘Yok’ diyordu. Bölük kumandanına çıkıyor ve ben alana gideceğim diyor. Operasyon başlamıştı ve ne yaptı etti olmak istediği yere gitti. Bir gün tekrar telefonla görüştüğümde, ‘Baba şu an bir yaralımızı kurtarıyoruz, sonra görüşelim’ dedi. Kapatmıştık ve daha sonra tekrar aradı. ‘Baba, yaralı arkadaşımız ateş altındaydı, bulunduğu yerden inemiyordu. Sağ kolundan yaralanmıştı’ dedi. Yaralı askerin bulunduğu yer güç ortammış. Serkan oraya giriyor ve arkadaşını alıyor. Gözü kara, hamasetli bir çocuktu. O sevincini bizimle paylaşarak Allah’a dua ediyordu. Yeniden bir seferinde telefonda nefes nefeseydi. ‘Hayırdır’ dedim. Bir askerimizi keskin nişancı yaralamıştı. Helikopter geldi, onu yetiştirdik’ diye onun memnunluğunu yaşıyordu. Daha birçok anısını ‘Baba bunlar telefonda konuşulmaz, gelince anlatırım’ demişti” sözlerini kullandı.
4 YAŞINDA ASKER KIYAFETLİ
Şehit olan oğlunu geçtiğimiz gün son seyahatine uğurlayan baba Fikret Taşçı oğlunu askere gönderirken çekilmiş son görüntülerini paylaştı. Şehit oğlunun daha 4 yaşındayken ağabeyi Erkan Taşçı ile birlikte kamuflaş elbise giyip asker selamı ve tekmil verdiğini anlatan baba Taşçı, kendisinin kayda aldığı görüntü imajlarını izlerken de his dolu anlar yaşadı. Şehit Serkan Taşçı’nın Pençe-Kilit operasyonuna katılmak üzere vazifeye giderken 2 yeğenine el sallayıp meskenden ayrıldığı son imgeleri ise yürekleri dağladı.
