Gazeteci Fatih Altaylı, kendi sitesinde kaleme aldığı bugünkü yazısında Edirne F Tipi Cezaevi’nde 6 yılı aşkın müddettir tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın aktif siyaseti bırakma kararını kıymetlendirdi. Altaylı, Demirtaş’ın ana muhalefet partisi önderi olarak performansını sahiden çok merak ederdim.
Altaylı’nın yazısından ilgili kısım şöyle:
Selahattin Demirtaş’ın “Aktif politikayı” bırakma kararı beni nitekim manasıyla hayal kırıklığına uğrattı ve üzdü.
Çünkü Türkiye siyasetindeki en değerli ve tesirli aktörlerden biriydi.
Kendi partisi ve seçmeni üzerinde fevkalade bir tesiri olduğu üzere, merkez soldaki seçmenlerde de büyük oranda hürmet ve muhabbetle izleniyordu.
Ancak Demirtaş’ın giderek artan popülaritesi asıl olarak etnik Kürt siyasetinin şiddet yanlısı ögelerini çok rahatsız ediyordu.
Yıllarını dağlarda geçirmiş, PKK’nın kurucu takımı ve Öcalan için Demirtaş’ın popülaritesi büyük bir tehlike ve önemli bir kıskançlık sebebi idi.
Şöyle düşünüyorlardı, “Biz dururken, Demirtaş kim ki, Kürt siyasi hareketini temsil edecek.”
Demirtaş’tan kurtulmak isteyen yalnızca milliyetçi Türk siyasetçiler değil, Kürt milliyetçilerinin silahlı kanadı idi.
Bugün Demirtaş mahpusta ise bundan memnunluk duyanlar ve hatta sebep olanlar ortasında radikal Kürtçü siyasetçiler ve Kürt siyasi hareketinin üzerindeki askeri vesayetin sahibi Kandil’deki takım ve elbette Öcalan da vardır.
Demirtaş’ın mapusluğu, bu kümelerin konsensüsüdür.
Bu yüzden Demirtaş’ın siyaseti bırakması en çok bunların işine gelecektir.
Oysa ben terörün olmadığı, PKK’nın silah bıraktığı, HDP ya da o gün hangi isim altında örgütlenmişse, barışçı Kürt siyasetinin Demirtaş başkanlığında neler yapabileceğini, Türkiye’ye hangi katkıları sunabileceğini görmek ve öğrenmek isterdim.
Demirtaş’ın ana muhalefet partisi önderi olarak performansını nitekim çok merak ederdim. (KAYNAK)