ANKARA – 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü hasebiyle, Eğitim ve Bilim İşçileri Sendikası (Eğitim Sen), genel merkez binasında açıklama yaptı. Eğitim Sen açıklamasında, “Öğrencilerin ömürlerinde pencereler açan, derslerinde insan kişiliğinin gelişimini destekleyen, toplumun düşünsel, toplumsal, kültürel ve ekonomik açıdan ilerlemesini, insan haklarına ve tabiata saygıyı, emeği, demokrasiyi ve barışı anlatan ve yaşatan tüm eğitim ve bilim işçilerinin Dünya Öğretmenler Günü kutlu olsun” sözlerini kullandı.
‘ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU, ÖĞRETMEN STATÜSÜ TAVSİYESİ’NE AYKIRI’
1966 yılında Milletlerarası Çalışma Örgütü (ILO) ve UNESCO işbirliğiyle hazırlanan ‘Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ dokümanının işaret edildiği açıklamada, Eğitim Sen Genel Lideri Nejla Konsey, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nde 2022 yılı için belirlenen temanın ‘Eğitimde Dönüşüm Öğretmenle Başlar’ olduğunu söz ederek şunları kaydetti: “Milli Eğitim Bakanlığı ne 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü resmi olarak kutlamaktadır, ne de ‘Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye’sine uygun siyasetler geliştirmektedir. 3 Şubat 2022’de çıkarılan 7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu, Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ne karşıttır. Bu kanunla ilgili olarak öğretmenlerin ve tüm eğitim işçilerinin tenkitlerinin ve itirazlarının çabucak hemen her gün konuşulduğu ve tartışıldığı günleri yaşamaktayız.”
‘KİNDAR VE DİNDAR BİR NESİL YETİŞTİRİLMEK İSTENİYOR’
Türkiye’nin hiperenflasyon içinde yaşadığını, geçinemeyen, söz özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğü üzerindeki baskılar yüzünden ‘nefes’ alamayan öğretmenler olduğunu söyleyen Heyet, fiyatlı ve kontratlı öğretmen istihdamıyla güvencesizliğin tehdidi altında, özel bölümde ağır sömürü şartlarında çalıştırılan öğretmenlerin sıkıntılarının çözülmesini beklerken Öğretmenlik Meslek Kanunu ile karşı karşıya kaldıklarını söz etti.
Kurul, şöyle devam etti: “OHAL periyodunun süreklileştirildiği şartlarda kanun kararında kararnamelerle haksız ve hukuksuz biçimde işlerinden ihraç edilmiş on binlerce eğitim işçisinin 7 yıldır adalete ulaşamaması, tavsiye kararlarından ne kadar uzaklaşıldığının açık bir ispatıdır. Tavsiyede belirtildiği biçimiyle eğitimin ‘barışa, tüm milletlerarasında ve tüm din ya da ırk kümeleri ortasında dostluğa, müsamahaya ve karşılıklı anlayışa yapabileceği katkı’ sunması yerine ‘kindar ve dindar’ bir jenerasyon yetiştirilmek istenmektedir.”
‘ÖĞRETMENLER AÇLIK HUDUDUNA YAKLAŞMAKTA’
‘Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’nde yer alan ‘Öğretmenler hakça bir statüden yararlanmalı ve öğretmenlik mesleği, hak ettiği kamusal saygınlığı görmelidir’ kararının aksine öğretmenlerin emeği siyasal iktidarın hakaretleri ve Öğretmenlik Meslek Kanunu ile itibarsızlaştırıldığını belirten Şura, öğretmenlerin onurunun incitildiğini, eğitim işçilerinin açlık sonuna yaklaşmakta olan maaşlarla hayatını sürdürmeye zorlandığının altını çizdi. Konsey, şöyle devam etti: “Öğretmenler atamalarında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması ucubesi ile eğitim kurumlarına yönetici yükseltmelerinde de ayrımcılıkla karşı karşıya kalmaktadır. Öğretmenlik Meslek Kanunu, imtihana müracaatta bile ‘kademe ilerlemesi cezası almamış olma’ şartını öne sürerek, sendikal etkinliklere katılan ve ceza alan öğretmenleri elemeyi amaçlamakta ve ikinci bir ceza uygulaması getirmektedir.”
‘YENİ BİR MESLEK KANUNU HAZIRLANMALI’
Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Öğretmenliğin Statüsü Tavsiyesi’ne alışılmamış eğitim siyasetlerinden ve uygulamalardan vazgeçmesi gerektiğini söyleyen Konsey, “Eğitim işçilerinin maaşları hızlı biçimde yoksulluk sonunun üzerine çekilmelidir. Anayasa’ya ve memleketler arası evraklara muhalif olarak hazırlanan Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal edilmelidir. Başta iş teminatı olmak üzere tüm eğitim işçilerinin ekonomik, toplumsal, demokratik ve özlük haklarını teminata alan bir düzenleme yapılması mecburidir. Eğitim sendikaları, öğretmen ve veli örgütlerinin iştiraki ile kapsayıcı, öğretmenleri güçlendiren ve geliştiren, çalışma barışını sağlayan, var olan sıkıntıları çözebilecek yeni bir meslek kanununun hazırlanması için çalışmalara acil olarak başlanmalıdır” dedi. (DUVAR)