Kadın erkek, çocuk yetişkin ayırmadan hepimizin hayattaki en büyük zevklerinden biri. Tahminen bir kimlik sahibi olma, tahminen bir kanıtlama, tahminen de bir varoluş nedeni. Toplumsal statü, özgürlük, bağımsızlık, bağlılık ve hatta bağımlılık… Bazen varış bazen de bir kaçış. En uygun yol arkadaşı, ferdî bir terapi merkezi, sahip olduğumuz en bedelli eşya…
1886’dan beri hayatımızın merkezinde. Gitgide gelişen, adeta bir teknoloji ve tasarım olağanüstüsü olan arabalar konforda hudut tanımıyor, bireye özel el üretimi araçlara kadar uzanıyor.
Hız tutkunlarına, vakti bedelli olanlara o denli arabalar üretildi ki koşan araçlar uçan araçlara döndü, uçaklarla yarışır hale geldi. Tam da “otomobil tutkusu şimdilik karayollarında ancak yakında uçan arabaları de görürsek hiç şaşırmam” diyordum ki asıl şaşkınlığım suda giden araba yapıldığını duyunca başladı. Üstelik büsbütün yerli, Antalya’da üretiliyormuş.
Merakıma mani olamadım ve bu mucizeyi yakından görmek için Antalya’ya gittim.