İYİ Parti isyan etti: Biri Ferrero’yu durdursun

İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta, bugün yaptığı yazılı açıklamada, uluslararası çikolata ve fındık tekeli Ferrero firmasının Türkiye’deki faaliyetlerine tepki gösterdi. Usta, şunları kaydetti:

“Hükümetin uygulamak istediği fındık politikası, yurt içindeki fındık fabrikalarını ve fındık sektöründe çalışanları mağdur edecek, Türkiye fındık sektörü uzun dönemde çok büyük risk altına girecektir. 740 bin hektarlık alanda fındık üretimi yapan 600 bin aile, bin 586 fındık ticareti ile iştigal olan firma, çoğu kadın çalışanı olan 20 bin kişilik istihdam varken Ferrero isimli yabancı bir firma, 2-3 yıldır uygulamaya koyduğu fındık alım politikası ile fındık sektörünü dizayn etmeye çalışıyor.

“FERRERO, TEKELE DÖNÜŞMEK VE İSTEDİĞİ FİYATTAN FINDIK ALABİLECEK ORTAMI YARATMAK İSTEMEKTEDİR”

Şöyle ki; sadece 160 adet firmadan kabuklu fındık alsalar, geri kalan bin 426 firmayı yok saymış oluyorlar. TMO fiyatı 52 TL, Ferrero fiyatı 48 artı 1 TL, Ferrero’ya fındık verebilenlerin fiyatı 46 TL, veremeyenlerin fiyatı ise 44 TL… Bu nasıl perhiz, bu ne salata turşusu. Ferrero’nun yapmak isteği belli. Bu firma; kakaoda, kahvede yapıldığı gibi fındık sektörünü de 3-5 firmanın yönettiği tekele dönüştürmek ve orta vadede istediği fiyattan fındık alabilecek ortamı oluşturmak istemektedir. İzlediği yol, tam olarak budur. Bunun için ilk adım olarak, fındık ihracatı yapan firmaları saf dışı bıraktı, daha sonrasında da ‘değerli tarım’ adını verdiği sistematik yapıyla doğrudan üreticiye inerek hedefi olan tam tekel yapısını tamamlayacak.

“FERRERO FİRMASININ KABUKLU FINDIK ALIMI DURDURMASI SAĞLANMALI”

Tüm bunlar göz önüne alındığında, Ferrero firmasının kabuklu fındık alımını durdurması, sadece kendi ihtiyacı olan iç fındığı alarak gerek içeride gerekse dışarıda haksız rekabetin ortadan kaldırılması sağlanmalıdır.”

“SAKLI SEÇİLMİŞLER” UYARMIŞTI

Gazeteci yazar Soner Yalçın’ın kaleme aldığı Kırmızı Kedi Yayınevinden çıkan “Saklı Seçilmişler” isimli kitabında küresel gıda tekellerini ve insan sağlığı üzerindeki tehlikelere karşı uyarmıştı.

Kitapta uyarıda bulunan şirketler arasında Ferrero’nun da adı geçiyordu. Türkiye’de fındık üretimi ve fiyat belirlemesi üzerinde büyük bir etkisi olan İtalyan firmasıyla ilgili Soner Yalçın şu ifadeleri kaleme almıştı:

“Dünyada fındığın yüzde 85’ini Türkiye üretiyor.

Dünya çikolata devleri fındığı bizden alıyor.

Bu sebeple 2015 yılında fındıkta ihracat rekoru kırdık:

2 milyar 827 milyon dolarlık satışla fındıkta bugüne kadar en büyük döviz geliri yaptık.

İyi de…

Bizden fındığı alıp markalaştıran Michele Ferrero’nun yıllık cirosu, 11 milyar dolar!

Parayı karşılaştırdığınızda ihracat rekoru kırdığımız rakam komik duruyor.

İtalya ile hemen hemen aynı yıllarda başladığımız yarışta neden bu derece geri kaldık?

Fındık; işlenip çikolata, şekerleme ve gıda ürünlerine dönüştüğünde dünyada onlarca milyar dolarlık bir ekonomi yaratıyor. Ancak Türkiye bu ekonomiden sadece yaklaşık 3 milyar dolarlık bir pay alıyor.

Evet. Fındığın katma değerini Türkiye kazanamıyor; Ferrerolar kazanıyor.

İşte bu nedenle Türkiye’den şirket alıyorlar. Fiskobirlik gibi tarım satış kooperatifleri yok edilince, İtalyan devi Ferrero firması, Türkiye’deki fındığı aracılar vasıtasıyla topluyor. Yani, aracılar çiftçinin sırtından para kazanıyor; Ferrero para kazanıyor; Türk çiftçisi mağdur ediliyor.

Yoksa Ferrero niye Türk şirketi satın alsın?

Bunları konuşmuyoruz…

Bunları yazmıyoruz…

Bunları tartışmıyoruz…

Gereksiz polemik konuları etrafında birbirimizle didişip duruyoruz.

Oysa. Fındık üretimini nasıl artıracağız; üretici gelirini nasıl yükselteceğiz; ve dünya devi markalar nasıl yaratacağız, bunlar konusunda çalışmalar yapmamız gerekmiyor mu?

Atatürk’e dil uzatılacağına onun 1935 yılında topladığı Birinci Ulusal Fındık Kongresi ya da 1938’de kurduğu Fiskobirlik’ten ders çıkarmak gerekmiyor mu?

Açılan yolda devam edilse idi; Michele Ferrero yerine dünya fındık devi bir Türk markası olmaz mıydı?”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir