Sinsi bir biçimde büyüyebilir
Tümörün pankreas içindeki yerleşimine nazaran şahısta farklı belirtiler gözlemlenebildiğini lakin en değerli noktanın ağrısız gelişen sarılık olduğunun altını çizen Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Sedat Karademir, “Bu durum, pankreas kanseri açısından kıymetli bir klinik bulgudur. Pankreasın baş kısmına oturmuş bir tümör sarılık, ciltte kaşıntı, hazımsızlık ve kilo kaybı yakınmaları ile kendini gösterirken, pankreasın gövdesine yerleşen tümörler daha çok karın ve sırt ağrısı yakınmalarına neden olabilir. Kuyruk bölgesindeki tümörler ise rastgele bir şikâyete yol açmadan sinsi bir halde büyüyebilir” diye konuştu.
Gelişmeler umut vadediyor
Günümüzde erken evrede teşhis konulan hastalarda yeni gelişmelerle cerrahi tedavi ve kür talihinin daha yüksek olduğunu vurgulayan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Sedat Karademir, “Son devirde pankreas kanseri tedavisinde bilhassa immünoterapiler, hedeflenebilen tedavi seçenekleri ve erken teşhis prosedürleri muvaffakiyet oranı açısından gelecek vadediyor” halinde konuştu.
Erken teşhisle kanseri atlatmak mümkün
Cerrahi tekniklerdeki son gelişmeler, dikkatli hasta seçimi ve gelişen minimal invaziv teknikler sayesinde daha uygun bir noktaya ulaşılmış olsa da birçok hastanın ilerleyen evrelerde tabibe başvurduğunu belirten Prof. Dr. Sedat Karademir, “Kanserin ilerlediği hasebiyle cerrahinin mümkün olmadığı metastatik hastalarda kemoterapi ve radyoterapi üzere seçeneklerden faydalanılıyor. Meğer riskli hastaların sistemli denetimi sağlandığında yüksek ihtimalle gelişmiş cerrahi tedavi sistemlerinden faydalanmak mümkün” dedi.
En düzgün tedaviyi seçilmeli
Hastalığın cerrahi tedavisindeki muvaffakiyetinin; kanserin evresine, tümörün büsbütün çıkarılabilir olup olmamasına ve hastanın genel sıhhat durumuna bağlı olduğunu söyleyen Karademir, “Bu yüzden her klinik durum için en düzgün tedaviyi seçmeye odaklanan, şahsileştirilmiş ve multidisipliner bir yaklaşım kaide. Cerrahinin tecrübeli bir takım tarafından yapılması, ameliyat sonrası komplikasyon oranlarını ve mümkün öbür riskleri azaltması hastalarda yüksek sağ kalım oranları sağlıyor” bilgilerini verdi.