İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya dün toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamada yurt genelinde son beş günde aranan şahıslara yönelik düzenlenen “Çember-21” operasyonlarında, çeşitli hatalardan aranan 4 bin 491 firarinin yakalandığını açıkladı. Yakalanan bu firarilerden 4 bin 455’inin 5 yıl, 19’unun 5-10 yıl ortası,17’sinin ise 10 yıl ve üzerinden bu yana arandığı tespit edildi. Tekrar bu şahıslardan 690’ının hırsızlık, 291’inin dolandırıcılık, 130’unun yağma, 118’inin adam öldürme, 128’inin cinsel kabahatlerden, 860’ının narkotik cürümlerden, 26’sının terör cürümlerinden ve 400’ünün kaçakçılık ve organize cürümleri ve 1848’inin öbür cürümleri işledikleri için arandığı belirlendi.
Bakan Yerlikaya’nın bu açıklamasının akabinde kamuoyunda ‘Bu hatalılar neden cezaevinde değil?’ tartışmaları yaşanırken, ışıkçıların yayın organı Türkiye gazetesi, Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi (TÜRKAD) Lider Yardımcısı ve Hukukçu Haydi Dündar’dan demeç alarak mevzuyu manşetine taşıdı.
Cevdet Aydoğmuş’un haberine nazaran, genel prestijiyle kabahatle ve suçlularla çabada polis ve jandarmanın işini çok düzgün yaptığını, savcıların uygun bir soruşturma yürüttüğünü ve yargıçların de gerekli cezaları verdiğini belirten Dündar “Ancak verilen cezalar ne yazık ki şahısları cürümlerden alıkoymuyor. Cezaların caydırıcı ve ıslah edici olması gerekir. Lakin ne yazık ki bizde durum bu türlü olmuyor. Sebebi ise İnfaz Kanunu. Şahıs ceza alıyor lakin cezaevine uğramadan elini, kolunu sallayarak dışarıda dolaşabiliyor, bu birinci ve en değerli sebebi” dedi.
İkinci sebebin, 3 yıl 4 ay ceza alan kişinin kapalı cezaevine uğramadan çıkması olduğunu kaydeden Dündar “Böyle olunca ne yazık ki çok fazla hata sürece ve tıpkı şahsın birden fazla kabahat işlemesine imkân tanınıyor. Bunun önüne geçmek için katiyen İnfaz Yasası’nın sil baştan değişmesi ve tesirli bir infaz yoluna gidilmesi gerekiyor. Bir başka sebebi ise yargılamaların uzun sürmesi” diye konuştu.
DAVALARI KISA SÜRMELİ
Meselenin çözülmesi için tekliflerini sıralayan hukukçu Dündar “Çözüm olarak, öncelikle İnfaz Yasası değişmeli. İkinci olarak, ceza davaları mümkün mertebe kısa sürmeli; üçüncü olarak da cezaevleri idareleri ıslah çalışmaları için daha tesirli teknikler denemeli. Yalnızca ‘el işi yap, fotoğraf yap, topluma kazan’ değil; daha tesirli tahlil yolları üretmeli” değerlendirmesinde bulundu.
CEZAEVLERİNDE 340 BİN KİŞİ
Haziran ayı bilgilerine nazaran şu anda ceza infaz kurumlarında yaklaşık 340 bin 268 tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Toplam tutuklu ve mahkumların yüzde 36’sını uyuşturucu suçluları oluşturuyor. Uyuşturucu cürümleri, toplam 119 bin 822 tutuklu ve hükümlü ile birinci sırada yer alırken, bunun akabinde ikinci sırada yüzde 25 oranıyla (82 bin 356) hırsızlık, üçüncü sırada ise yüzde 15 oranıyla (51 bin 51) yaralama hataları geliyor. Terör cürümlerinden cezaevinde bulunanların oranı ise yüzde 7 (21 bin 934).